ÖZGÜR DERELER Dokunma derelere herzaman özgür aksun
Sen onınde secde et dağ seni niye duysun
Boşa geçen günleri yillar sonra anlar sun
Madem hemşin suz olmez gürbette ne edersun... SEVMEK DEDİĞİN BUDUR
Ona neler değmez kı can veririm bedenden
Unuturmiyim onı bu can çıkmadan tenden
Bazen kafam bozulur benı çikarur dinden
Hep yanum de dur ama erıdum hasretınden
Sevmek bir meziyettir emek ister uğruna
Uğrunda can verdığın layık olmalı buna... YÜREKTEN SEVMEK Ne dağ ne bağ fark etmez yeterki sev yurekten
Yuru sevda yolunda iyi dir beklemekten
Dağlari kar da sever hoşlanir gizlemek ten
Uğruna sel olur da utanmaz erimekten...
Her yol sevdadan geçer ister dağ ister deniz
Herkesın bir der di var yaraliyiz hepimiz
Kimisi dağa çikar kimini boğar deniz
Kim neyı sever sevsın yaşanmiyor sevdasiz DAĞ SEVDASI Her oluğun tasın dan içmek lazım bir nebze
Yaşumuz geldi geçti sevdaluk neyimize
Dağun sevdasi başka işlen miş beynumuze
Şim di sade yanaruz ken di dert lerumuze... GENÇLİĞE Sana nasihatım var
Gönülden dinliyorsan
Sevip okşarım seni
Saygıyı biliyorsan
Bilmediğin her şeyi
Sorup öğreniyorsan
Çocukluğun ardından
Gençliğe koşuyorsan
Bütün bunlardan uzak
Bol kitap okuyorsan
Gelecek nesillere
Bir örnek oluyorsan
Ülke kalkınmasına
Çaba gösteriyorsan
Seni candan kutlarım
Eğer çalışıyorsan DÖRT MEVSİM Görkemli dağların eteklerinde
Bir yanımda kar var bir yanımda bahar
Gönlüm gibi sisler çöktü üstüme
Bir gözümde hasret birinde yaş var
Alıştım dağların sesizliğine
Yanlız kızıyorum sesizliğime
Ayrılırken seni yanlız bıraktım
Şimdi soruyorum her gördüğüme
Kokunu getirdi bana rüzgarlar
Öyle sevindim ki eridi karlar
Seni göreceğim günler geldikçe
Sevinçten boşandı gözümden yaşlar
Sana yanlızlıktan ne söyleyim ki
Aynı değil midir halimiz san ki
Kalbimde depremden yıkık evlerin
Sayısı kaç tane ne bileyimki DERTLERUM Ben hala çozemedum çenci olmiş dertlerum
Bakarum arkasın den gidi eski günlerum
Kimseyi suçliyemem kaderuma yanarum
Butun derdi çileyi yüreğuma gomerum... TİTRESUN KARADENİZ Sen şişir tulumunu birak parmak konuşsun
Oyle bir hava çalki yürek içten tutuşsun
Sonra bir türkü soyle kaçkarlardan çiğ düşsun
Titresın karadeniz dalgalansın durulsun.. ÇAMLIHEMŞİN Aydere hoş geldiniz yerlisi yabancısı
Bakınız bir arada kaymakamı valisi
Onlar el uzatsınlar bozuksa alt yapısı
Güzeldir Çamlıhemşin,in bir başkadır dünyası
Ümitle bekleniyor turizimin patlaması
Herkesce taktir olur çaba gösterilmesi
Yıllar sonra yenecek festivalin meyvası
Güzeldir Çamlıhemşin,in bir başkadır dünyası
Bilmeyenler öğrensin o yöredir burası
Hemşini tanımanın işte şimdi sırası
İnsanı ferahlatır tulumun berrak sesi
Güzeldir Çamlıhemşin,in bir başkadır dünyası
üçbin dokuzyüz metre şu kaçkarın tepesi
cenneti andırıyor eteğinde yaylası
yaylacının elinde yağı ve muhlaması
güzel Çamlıhemşin,inbir başkadır dünyası
Yıllar var gider dönmez Hemşinin gurbetçisi
Orada ateşlenir yüreklerin yarası
Hasret girdabındadır dost arkadaş bacısı
Güzel Çamlıhemşin,inbir başkadır dünyası
Sanki sizi yutacak İzmiri Ankarası
Elimizden çıkıyor ekmeği ve pastası
Saymakla bitmez meslek daha daha nicesi
Güzel Çamlıhemşin,inbir başkadır dünyası
Bugün en lüks yerlerde garsonu ve komisi
İnsana hizmet eder imalatçi kimisi
Bazı patronlarda var okyanusta gemisi
Güzel Çamlıhemşin,in bir başkadır dünyası
Gel dönelim hemşine şu gurbet baş belası
Topla diye bekliyor köyünde çay tarlası
Seni bağrına basar Ayderi ve yaylası
Güzel Çamlıhemşin,in bir başkadır dünyası
Sorunlarımız fazla gerekir çözülmesi
Bir çok köyümüzde var hala başlık parası
Cepte para yok ise boştur sevda kurması
Güzel çamlıhemşin,in bir başkadır dünyası
Gerçeklere dayanır şairin taşlanması
Kiminin hoşuna gider köylünün ağlaması
Bizim bu vadininde olsa bir fabrikası
Güzel çamlıhemşin,in bir başkadır dünyası
Bugün birçok dostların yok şimdi arabası
Yoldaki kasislerden iner lastiğin havası
Yirmi gösterir kilometre ibresi
Güzel Çamlıhemşin,in bir başkadır dünyası
Öyle çok istenirki yolun asfalt olması
Gideğim noktaya çabucak varılması
Hemde önlenmiş olur makasın kırılması
Güzel çamlıhemşin,in bir başkadır dünyası
Şu an yüz civarında telefon abonesi
Mümkün değil her zaman dostla haberleşmesi
Artık cana tak dedi hatların kesilmesi
Güzel çamlıhemşin,in bir başkadır dünyası
Bence çok büyük kayıp telx olmaması
Çok zarara yol açar mektubungeç gelmesi
Her köyde kurulmalı bir posta acentesi
Güzel çamlıhemşin,in bir başkadır dünyası
Rizede şifa arar Hemşinlinin hastası
Mevcut hastane var yoktu yatak sayısı
Ya birdir yada yoktur ebesi hemşiresi
Güzel çamlıhemşin,in bir başkadır dünyası
Araç gereç arama ne neşter ne makas
Burda yapılmıyor nufüs planlaması
İstediğimiz az şey istemem kan bankası
Güzel çamlıhemşin,in bir başkadır dünyası
Arap saçına dönmüş şu orman işletmesi
Dairede duyrulmaz istihsalcının sesi
Onbeş makta bir tek bölme numarası
Güzel çamlıhemşin,in bir başkadır dünyası DOSTA MEKTUP
Cumhur HACALOĞLUNA Kalem kağıt aldım mektup yazmağa
Merhaba diyorum duyuyor musun
Hasreti kalbimde hep duya duya
Öyle yaşıyorum duyuyormusun
Üç beş satır mektubunu dün aldım
Okudum bir kaç kez hayele daldım
Derdi ıstırabı sonsuza saldım
Dünyaya boş kaldım biliyormusun
Bende özlemişim arkadaş seni
Dünyanın daralımış inanki eni
Eskiye rağbet yok yeniden yeni
Yeni dostlar kaypak biliyormusun
Eğer soruyorsan hal hatır burdan
Derede balıktan dağdaki kardan
Herkes geçim için ağlıyor zordan
Kudret kuvvet bitti biliyormusun
Silindi Hemşinin samimiyeti
Bozuldu dostların bütün niyeti
Sevecenlik bitti yürekler katı
Sevgiye gömüldüler biliyormusun
Çamlıhemşindeyim bir çare şaşkın
Hesapladım artık dert bini aşkın
Bir dost bulamadım hayatta pişkin
Arayıp dururum biliyormusun DOĞANIN KANUNU Hep ayni yerde durmaz güneş doğar ve batar
Doğanın kanunudur bazen de duman kaplar
Dağlar yazin çiçekli kışın solar yapraklar
Sevda da boyle birşey bazen sarar topraklar BENİ KAVRUNA GÖMÜN Görmek bile yetmiyor
Tirmanmali zirveye
Beni kavruna gömun
Çikamazsam seneye, Şimdi dağlar uykuda
Kar sarilmiş tepeye
Avlar eteklerınde
Geçmez kuzey cepeye
Her yere ev yapildi
dayanirmi tipiye
Öyle bir hasretim ki
Kaçgelde ki kapiye... ÇAKUT VANAYI KAPAT Siz gidin de kapatın
Su lar boşa akacak
Ben da gelur dum amma
Ayak yokki basacak Demın sizi izledim
Çemahutte kapkacak
Bu seferki ateşi
Acaba kim yakacak
Arkadaşlar doluyum
Yureğum patliyacak
Yaşlar yanaklarımdan
Hakti ha akacak... HAYAT BİR KUMAR Sevda emek istiyor sabirle çiçek açar
Evet kumar gibi dir bazen blof tan kaçar
Uğruna her şey değer yurekten sever se yar
Baktın olmuyor vaz geç unutturacak yillar.
Her kumari oynadım hepsınden ettım zarar
Şimdi kazansam bile artık ne işe yarar
Ömur geçti nafile azrail adres sorar
Sevgili dost bu hayat yorar adami yorar.. YAŞARDAN DÖRTLÜKLER Evet ben sevdaliyım tutkunum dağlarıma
İnmezdım zirvesınden dursam ayaklarıma
Ne yapayım arkadaş hep geliyor aklıma
Benimde kaçkar gibi kar yağdi saçlarıma...
Yaz bıt meden yağiyor benim dağlarima kar
Bazen kendime derim niye doğdun be yaşar
Söyleme yeter artık laf ların dan kim anlar
Bilirım adem kardeş su boğar ateş yakar
Gelenler gidenleri bilmez misın aratır
Kaşima şu yarayi kaşidıkça kanatır
Buradan yazamamki herşeyı satır satır
Sadece şunu deyım dert adami ağlatır O TEKİ TARAF Korkma be arkadaşim
Orda yok geçim derdi
Bakki bir gelen var mi
Gidenler postu serdi Geniş mezar nedir ki
Kirk kişilik han ver di
Nasilsa hüriler bol
Her gideni everdi... AKIP GİDEN YILLARUM Şöyle bir göz geçirdim akip gitmiş yillarum
Çabam hep boşa gitmiş bon boş kaldi ellerum
Tutunduğum kırıldı kuru çıktı dallarum
İçsem bile farketmez dostlarımi anlarum... YAYLALARA DAĞLARA ÖZLEM Bu gece hep peş peşe yaktım sigaralari
Aradum dumanında geçen güzel yillari
Hayat sanki bir ağaç kırık dökük dallari
Bir daha görecekmiyim yaylalari dağlari... YAYLALARA DOĞRU
Yarun güneş olurse yollara duşeceğim
Her puğarde bir kadeh dostlara içeceğim
Özledum dağlarumi çati da geçeceğim
Elevitte oturup biraz dınleneceğim
Sonra karunça doğru gene yollanacağim
Eski avgerleruma bakip ağliyeceğim ÇAKUT EKİBİNE Kurudu akmayacak kavrunun göz yaşlari
Çakut ekibi gıttı kapatti vanalari
Seyrettınizmi dostlar kar altında dağlari
Bensuz nasil gezdunuz o güzel yaylalari... AĞLAR
Yazın yanmayan baca gibiyim
Dışımı boyarlar içim kapkara
Kışın sıcak olurum kara yağmura rağmen
Yazın üşür titrerim başımda güneş
Bacalar yüreklere benzer
Ne zaman yanacağı belli olmaz
Kuru yanar yaş yanar
Gürgen yanar çam yanar
Ve sonra nemi olur
Kurum bağlar is bağlar
İnsanlarmı ? insanlar
Geçen zamana bakar
Ağlar ağlar ağlar BİLMEM Sana bir kaç dörtlük yazmak isterdim
Yaşantını bilmem mazini bilmem
Henüz küçüksün yaşın kaç bilmem
Ahlakını bilmem huyunu bilmem
Boyun kısamıdır yoksa uzunmu
Kaşların yaymıdır kalemmi bilmem
Belki çok zayıfsın belkide şişman
Gözlerin elamı mavi mi bilmem
Bilmem belindemi omuzlarındamı
Saçların sarımı siyahmı bilmem PARAYA TAPANLARA Engezutten don miş ti inek suz koç olmuyor
Sen da kon kestaneya eğinçte bal olmuyor
Yada kopar da sakla henca calik solmuyor
Kulağuz olsa bile maht suz yavri konmuyor
Hiç çikma avelora dostsuz oda sarmiyor... Herkes tapmiş paraya köya kimse gelmiyor... BERBAT DÜNYA Ben silerum o akar puğara donmiş gözum
Ferek gözun kör olsun kışa benziyor yazum
Yoğurda ufluyorum sutten yanın ca ağzum
Ne berbat bi dunya bu bıttı yaşama arzum... SEVDALARDA DENGESUZ
Tüt ki son buldu ömür yol aldı sonsuzluğa
Yoksa bir kabahatin ne gerek var darlığa
Yaşam boyu uğraştım göğüs gerdim yokluğa
Gel deyince giderim niye edeyim kem kum
Yaşarken insanlığa faydalı oluyorsam
Fakirin fukaranın hakkını çalmıyorsam
Sana ne be arkadaş ben namaz kılmıyorsam
Gel deyince giderim niye edeyim kem kum
Cennetin cehennemin aynisi bu dünyada
Biri yoklukta saklı biri saklı parada
Hacı hoca da gitti en hızlı zampara da
Gel deyince giderim niye edeyim kem kum
Sakin ha ben giderken akmasın gözden yaşlar
Ötede arkadaşlar diyecek geldi yaşar
Bir hayat tükenirse yeni bir hayat başlar
Gel deyince giderim niye edeyim kem kum
Kuzilerda meleşur yuzi gülmez anasuz
Kimse yuzuna bakmaz insan onunca tipsuz
Bazi insanlar vardır doğuşınden ikpalsuz
Nekadar seversen sev vermiyorlar parasuz
Halbuki gündüz bile tam deyildır gece suz
Şoyle bir bak etrafa göz gördunuzmi yaşsuz
Yazın güneşte çiçek kışın dağ varmi karsuz
Öyle güne geldıkkı sevda bile dengesuz...." ABBAS YOLCU BAĞLASAN DURMAZ Dunden bu güna gelduk artık beden yorgun dur
Ele yaşamak ödul bizim kisi sürgun dur
Felekle aram açik ona gönlum dargun dur
Lanet olsun pis dunya abbas durmez yolcu dur..." DOĞRU OLANA CENNET HEDİYE Hele bir siran gelsın geçmez dakka saniye
Çokmu günah işledın ölüm den korkun niye
Hesap varsa ödenir kalmiyorki bakiye
Burda hayat cehennem orda cennet hediye.. SEVİP ALAMAYANLARA Ebedi dertli olur aşk uğrunda yananlar
Ölmez ama çok çeker yari alemiyanlar
Koparilmisş guü gibi hep sararip solarlar
Ahretete kavuşurmuş sevip alemiyanlar... SALLA. Zerre kadar Takmiyom yoktur ölümden korkum
Ben varıken o gelmez o gelince ben yokum
Her gece Ölüyorum geldiği zaman uykum
Gel deyince giderim niye edeyim kem kum
...
Yaşadığım sureyi insanca yaşıyorsam
Bir garip gördüğümde yardıma koşuyorsam
Tüm yasaklara rağmen oturup içiyorsam
Gel deyince giderim niye edeyim kem kum DÖN GERİ İnsan gurbete gider hasret olur kat ve kat
Köyünden ayrılmazdı geçine bilse rahat
Kim icat etti bunu kimde dır bu kabahat
Derim ki geri donun elde var iken fırsat
...
Yazıktır geç kalırsan bağ bahçe hozan olur
Evun saçaklarından kiremitler dökülür
Bil ki babadan kalan odada yatak çürür
Duvar dan taraba dan hep sarmaşıklar yürür
Gerçi geri dönsen de ahır de seğermi var
Hanım sosyete olmuş tutar öküzü sağar
Çayır lığa gitmemiş şimdi kapan miş yollar
Ağaçlar meyve vermiş kirilmiş bütün dallar
Bahçede lahana yok adam boyu çay lük lar
Çocuk der bu kokuyor yağ peynirden ne anlar
Velhasıl arkadaşlar tuhaf olmuş insanlar
Kimse takmayacak ya boşa konuşur yaşar
Burada hak yemeyim geri donenler de var
Akli olan uyandı onarıldı binalar
Bunlardan örnek alır belki geri kalanlar
Bir ev de kırk verese olacak ne kavgalar… KÖYDE AĞA ŞEHİRDE YAMALUK BEN DE KİMSEYE VERMEM BU KONUDA HAK HUKUK
ÇOCUKLAR BİR BAHANE TATLİ GELİYOR BOLLUK
VATANİ UNUTMAK Mİ BU MU SİZCE İNSAN LUK
BURDA AĞA GİBİYKEN ORDA HEPSİ YAMALUK. EŞİME Bir teleferik gerdim iki kalp arasına
Sevda yüklü vagonu taktım makarasına
Aldım yari kaçırdım iki dağ arasına
Evlatları gurbette o bakar anasına
Bazen de isyan eder lanet der dünyasına
Sesi de iyi gelir kulağımın pasına
İkimizde alıştık hayatın cilve sına
Binlerce teşekkürler oğlumun anasına SEVDA Aldım ele kazmayı sevda tohumu ektim
Boy verip büyür diye bilmez siz neler çektim
Dur durak dinlenmeden hep gönüllere ak tim
Kimisi beni yaktı kimini da ben yak tim
...
Güneş oldum zirvede bulutları ısıt tim
Bazen de yağmur olup çimenleri yeşert tim
Ele gül çiçek oldum kendi içime dert tim
Umutlar rafta kaldı ne kadar erken bit tim
Yine de pes etmedim tutundum kıyısın den
Mutluluk ben den kaçar ben koşarım peşin den
Gönlümde yer bulamaz eser yok nefret kın den
Senden vazgeçer miyim yer oynasa yerin den BİR AYAKLARUM TUTSA Oyyy oyyy arkadaş larum
Türkiler yarum yarum
Sizda mı faridunuz
Hepunuzi kinarum
Gelur sizi boğerdum
Bi tutsa ayaklarum EĞİLELİM AŞKIN ÖNÜNDE Dünüm bu günüm değil
Bu günüm yarın değil
Yarın belki yaşaman
Bu günden kiymetim bil
Ya benim kiymetim bil
Ya beni temelli sil ya da adam ol
Dostum aşkın onunde eğil.. UYKUN GELDİYSE YAT ZIBAR AFKURMA Gözlerıme taht kuran
Uykusuzluk hoşcakal,
Bu gece uykum geldı
Güzel rüyalar getırmiş yat zibar
KARA ETTUN DÜNYAMI
Kalmışım ikilemde oyy kansam mi kanmasam mi
İnanmak istiyorum yansam mi yanmasam mi
Ben yanmış ağlamışım sana dert mi tasa mi
Nerden tanıdım seni oyy kara ettin dünya mi
Güneş gözlerin soldu oyy bulut girdi araya
Bari sen git mutlu ol tuz basmayım yaraya
Zaten talihsiz geldim ben bu yalan dünyaya
Bir ömür geldi geçti oyy hep ağlaya ağla ya
Daha üzül mu yorum oyy alışırım yakında
Zaman teselli olur nefret ta kalmaz kın da
Kahpe felek ezmişti zaten beni çarkında
Rol yapmaya gerek yok oyy deli gönül farkında
Sana beddua etmem oyy yine ben üzülürüm
Sen oy deyip inlesen ben derdinden ölürüm
Gönül bacam tütmüyor her yani sardı kurum
Çıkmam evden dışarı oyy sağım solum uçurum
Sineye çekmek lazım oyy dertlere katlanmalı
Hasretin den yansam da Kerem Asli misali
Yaşar im bu dünya da hep dertli hep tasalı
Yerden yerlere vursam oyy ben bu kara ikbali… GEL ARTIK UYKU
Haydi uykum sen de gel herkes tatlı uykuda
Dünyanın derdi bitmez gelip geçici bu da
Sensiz uyuyamam ki boş kalmış koca oda
Dolanma da erken gel yatak yorgan burada KUMA Yaşar Çelik
Dudaklar kiraz gibi yanak benzer lokuma
Gözler güneşten parlak ışık verir ufkuma
Hele işvesi nazı gece girer uykuma
Şeytan der tuta getir et evdekına kuma
Şakir Aksu
Herkesun duşuncesi, herkesun bir akli var
Sevda ustune sevda, hangi kitapta yer var
Evdeki şaşursa da kumayi kabul etsa
Hanum ustine kuma, alicek mundin mi var?
Yaşar Çelik
Bunlar işin şakası espırı olur ancak
Ev dekinin üstüne gül yok ki koklanacak
Ne dersen Şakir kardeş millet ta inanacak
Dünya güzeli olsa doğru göt yok alacak) MAĞOL DİKENİMİ- GUYCUMEL DİKENİMİ Yaşar Çelik
Nerdesin hancumelum bir görünüp kaybolma
Gel artuk hasretlandum verana kaldi bulma
Tepenga tıkelasen bahçeler oldı hozan
Okuma yazma bilmem bulemem mektup yazan
Yaşar Çelik
CANİ MAĞOL GİBİSEN YAPİŞİP BERAK MİYAN :
HEP BURDE DOLANURUM BENMİYİM KAYIP OLAN
ALDUN BAŞUNİ GİTTUN NE DAĞ BAKTUN NE KABAN :
LAHANAYİ GÖRİPTA FERAHTİYİ GÖRMİYAN: KARA VİJDANLI
Seninde yastığına gözünden yaş damlasın
Kaybolsun ağız tadın zehir e donsun aşın
Unutsun sevenlerin hiç anılmasın adın
Sen vicdan siz insaf siz benle nasıl oynadın
Belli idi tavrından her dala konan serçe
Sen yalancı ve alçak konuşamazsın mertçe
Sende ki surat değil yemin olsun ki keçe
Kötü roller hep senin tebrik güzel oynadın
Her rol un ustası sin su dökülmez eline
İnanan iflah etmez o zehirli diline
Benim canim yanardı zeval gelse teline
Yılan sin bilemedim tebrik güzel oynadin DUAM BU OLSUN SANA
Ben ki senin uğruna cani hiçe saymışım
Ben ki seni çıkarsız başıma taç etmişim
Ben ki bu saf aklimle hep sana inanmışım
Sana beddua etmem yürümesin dizlerin
...
Sen yerlerde sürünen yılan dan da betersin
Sen bukalemun gibi her rengi aldatırsın
Sen açıma siz gaddar şeytani ağlatırsın
Sana beddua etmem lal olsun o dillerin
Sana bu gözler bir gün bakarsa kan damlasın
İsmini sayıklarsam dilim ateşte yansın
Silinsin yüreğimden kalmasın hiç eserin
Sana beddua etmem mezarlık olsun yerin İSTER ZENGİN OL İSTER FUKARA HERKESE BEŞ METREKÜP TOPRAK
Bu gün bir dostu gördüm serveti fazla hayli
Yastık altı yapardı yoktu içkiye meyli
Biz içip eğlenince derdi ki bunlar deli
Zavallı nerden bilsin bozuk dünya temeli
Şimdi bir hastalığın takılmış pençesine
Hiçbir saati uymaz gündüzü gecesine
Dedi ki şu dünyanın sevineyim nesine
Sana imreniyorum yaşar iyisin yine
En muhteşem kelime çıktı dudaklarından
Dedi ki tek bu gün var hayır gelmez yarın dan
Tüm çiçekler solmuştu çekilip baharın dan
Bildi mahrum olacak topladığı varından
Yine mikrun köprü den dostlarıma merhaba
Hala deresi müzik içiyor yaşar baba
Aha bir muhtar geldi celal um kaba saba
Evde yengemiz de yok kendi donmuş şaraba
Kim kınarsa kınasın dünya umrum da değil
Eğer beğen mi yor san beni defterinden sil
Atmış yılım ter temiz bozuk değil dır sicil
Galiba bu dünyadan gitmem gerekir acil
Velhasıl bu dünyada bu gün varsın yarın yok
Kim düşünür ki seni ister aç ol ister tok
Yorgun rahat durmazsın elinde hep yay la ok
Cenazene gelenler ya az olur yada çok…
güneşte gül kurutma
BİR GÜLÜN DIKENINDEN ACIRSA ELIN TUTMA
SOLAR DİYE KORKARSAN GÜNEŞTE GÜL KURUTMA
BAZEN AY VURSUN BARİ PERDELERİ KAPATMA
OYNA POLİANNAYİ KENDINE DERT YARATMA ÇALOĞLU YAŞAR
Adem Karagöz
Fark edermi olsan zaloğlu rüstem
Gün gelir üstünde bitecek bostan
Haber alamasın eş ile dostan
İki taş başında kardıyan olur
Yaşar Çelik
Ne Zaloğlu Rüstem ne Dadaloğlu
Rize de yaşarım garip çaloğlu
Doğmuşsa ölecek her insanoğlu
İki taş yerine güller olsa da… HAYATA İSYAN
Böylemi olacaktı zeytin karası saçlar
Kucağıma dert keder başıma boldu aklar
Yürektir deşilmiyor derdi içinde saklar
Ömür geçti yel gibi faydasız ağlamaklar
Çocukluk çağındaki o müthiş enerjinin
Bitmeyecek sanırdık baldan tatlı tadının
İhtiyarlık ta ne ki kanın kaynardı senin
Şimdi belin büküldü doğrulmuyor bedenin
Tuttuğunu koparır mertçe tutardın kafa
En ufak bir olayda atılırdın on safa
Bela nedir korkmazdın gelse bile bin defa
Hane nerde o günler şimdi ararsın şifa
Rüzgar bile seninle edemezdi ki yarış
Dünya toz pembe idi kolay gelirdi her iş
Hoyratça harcamanın sonun da ki tükeniş
İşte bu yolculuk tu ihtiyar lığa var iş
Yüzünde kırışıklar göz çanakların sarkar
Sen ağlamasan bile yanağına yaş akar
Yanın da top atılsa duymaz olur kulaklar
Nihayet öğrenirsin su boğar ateş yakar
Yaşar sın yaşamaksa bu pecmudar hayatı
Ayrı tutarlar elbet taze ile bayatı
Senin ne günahın var yılların kabahati
O musalla taşın da bulursun son rahatı SEVER BAŞKA BİRİNİ
Adem Karagöz
Sual eylesem bulsam aşıkların pirini
Çözen varmı alemde acap aşkın sırrını
Yoluna kurban olsan versen bile serrını
Sen seversin o gider sever başka birini
Yaşar Çelik
Olmaz bu yolculukta sonsuza kadar gelen
Kime sorsan söylemez yok ki sırrını bilen
Senden iyi çıkarsa olursun terk edilen
Bulsan da başkasını yeni den başlar çilen
Sen seversin o gider sever başka birini KENDİ DÜŞEN AĞLAMAZ
Bir yaralı yürekten kan damlarsa içine
Biter o heyecanı sanma ki sever yine
Kendi derdine düşer kapılır vesveseye
Çeker el ayağını donup bakmaz kimseye
...
O muhteşem duygunun bedeli bu mu derken
Geri bile bakmazlar son noktayı koyarken
Sen kelebek misali üzerine titrerken
Rüyadan uyanırsın geliş geç gidiş erken
Ne resimler haz verir ne de aşk şarkıları
Ne eğlence tat verir ne koklarsın gülleri
Bulut girer araya solar güneşin feri
Tek tesellin şişeler ve hüzzam şarkıları
En hazin öyküsü dur ayrılık yüreklerin
Bittiğini gösterir en içten dileklerin
Sen ismini duyunca sızlarken kemiklerin
O tadını çıkarır gider başka kolların
Ne çare bu gidişin geri donuşu olmaz
Hanı bir laf vardır ya kendi düşen ağlamaz
Sanma eden bulmuyor insan olan ah almaz
Bir gün hesap görülür inan yanına kalmaz
Seni sana bıraktım her şeyin hayırlısı
Gerçekten sevenlerin sessiz olur vedası DÜNYA DÖNECEK YİNE
Lafın tamı söylenmez ima etmek yeterli
Israra ne gerek var hayvan yemiyor terli
Eskiler çöpe gitti yenileri geçerli
Nesine üzüleyim hayat orta şekerli
Elbet bu yolda çıkar ara ar a kavşaklar
Taneler fazla ise boyun büker başaklar
Gücün varsa hiç korkma ek sık olmaz şak şaklar
Zaten sarmış etrafı dalkavuklar yavşaklar
Silinir birer bire iyilikten kalmaz eser
Her zaman güneş doğmaz bazen rüzgar ters eser
Garip tır insan oğlu bindiği dalı keser
Zorlama saklanmıyor belli oluyor hisler
Bazen öyle an gelir güneşte de titrersin
Boğazına dizilir çıkmaz olur da sesin
Hani kalır ya derler kursağında hevesin
Mademki bu dünya hiç çağır Azrail gelsin
Var git işine yaşar yürü san ne dursan ne
Sen üzülsen ne olur dünya dönecek yine
Kim anlar sözlerin den boşa çalarsın çene
Çözümü bulun mu yor dertler ulaştı bine… EŞEĞİ SATTIK BELAYA ÇATTIK
Öyle enteresan fikirlerini önüme serip de aklimi çelme
Dayanamam bir gün uyarım sana ne olursun şeytan üstüme gelme
Benim de canim var bende insanim her adimde niçin takarsın çelme
Çekil git başımdan kurnazlık edip yılışık yıl ışık karşımda...
gülme
Her işe bulursun sudan bahane kim ne yapar yapsın ulan sana ne
Senden sebep bitti iyilik mertlik rafa kaldırıldı örf ve anane
Kandırdın herkesi ocaklar yıktın allayıp pullayıp yedirdin nane
Sorsak dünyada ki derdi kederi sırıt arak dersin her şey şahane
İşin gücün her den fitne fesatlık haraç mezat her şey elinde satılık
Düzeni bozdurdun nerde eşitlik Aslanı kediye verdin evlatlık
Senin dalgan kıyak tuna buğdaylık Ele diken olan sana samanlık
Tamam artık yaşar dan sana iş yok eşeği sattıkta belaya çattık ESAS SEVDAM EVİMDE
Adem Karagöz
Gönül düşmesın aşka azar eskı yaralar
Mazi penceresinden göz kırpar hatıralar
Hayat sayfalarından silinmez yaşananlar
Dil unuttum desede yürek dama ağlar,
Yaşar Çelik
Benim ki boş bir hayal bir şiir macerası
Bilirsin ek sık olmaz şairlerin rüyası
Esas sevdam evim de çocukların anası
Taht kurmuş yüreğimde silinmez hatırası… USLAN EY DELİ GÖNLÜM
Sanma ki her gidenin ardından el sallanır
Uslan eyy deli gönül çok seven tez aldanır
Bir bakmışsın yerini başka birisi alır
Rıhtımda bıraktığın anıların canlanır
Gönül sazına mızrap, dokununca tel titrer
Yüreğin de ne varsa onu işler perdeler
Leyla için mecnunu avutamadı çöller
Aşk pınarı akmasa kururdu bütün göller
Çelebi küheylana dur derdi aşk olmasa
Bağban neye yarardı açan çiçek solmasa
Deli gönül sabreyle nedir bu gam bu tasa
Bırak sevmeyen gitsin lüzum var mı dır yasa
Gidişin en hüzünlü şarkıyı çaldırmadan
Git ki gözüm görmesin yeni den çıldırmadan
Acıma anma sakın sil beni hatırandan
De ki bende üzgünüm kim ölmüş ki yalandan
Bukalemun rengini senden alsaydı bari
Yanın da unuturdu pinokyo yalanları
Secde ederdi sana dünyanın cadıları
Çiçek olsan yeminle bal yapmazdı ki arı
Yine sana en güzel günleri diliyorum
Gözünden bir damla yaş aksın istemiyorum
Yüzün gülsün her zaman beddua etmiyorum
Çok zor olacak amma seni unutuyorum BAK BEYAZLADI SAÇLAR Ahh ben şu yüreğime bir laf geçire bilsem
Toplayıp duyguları dilencilere versem
Alıp tası tarağı bu limandan gidersem
Sakın arkamdan deme geri döner bu sersem
Son yolculuğum olur mendil bile sallamam
Yer yerinden oynasa donup geriye bakmam
İçim yansa tutuşsa yemin olsun ağlamam
Tüm dostlar seni sorsa adını bile anmam
Madem ki varlığımın yok zerre kadar yeri
Hep boş yere çekmişim senden gelen dertleri
Dünyamı talan ettin sanki bir harman yeri
Dikenler i ben aldım sana verdim gülleri
Elbet bende bir liman bir kıyıda dururum
Senden destek almadan tek başıma yürürüm
Direnirim hayata incinmeden gururum
Fark etmez olur artık aradaki uçurum
Ey vefasız vicdansız vurdum duymaz uçarı
Sanki sen mi yarattın şu görkemli dağları
Zemheriye çevirdin gönlümde ki baharı
Bak beyazladı saçlar unut gitsin yaşarı
SANMAYINKİ AĞLAMAM
Bırakıp gitme beni hasrete dayanamam
Darlık basar canı mi sensiz nefes alamam
Oturup düşünürüm bir çıkar yol bulamam
Yaşım içime akar sanmayın ki ağlamam
Her lafın yüreğimde koca bir iz bırakır
Benim de bir kalbim var görüyorsan da hakir
Şimdi rafa mi kalktı nerede gönül hatır
Bir gün yolun düşerse kapıyı çalmadan gir
Gir ki o ilk heyecan var mi kenar köşede
Senden sonra odam boş hiç açılmadı perde
Bazen dostlarım sorar o vefasızın nerde
Ben de seni ararım boşalan şişelerde
Her yudum zehir zıkkım boğazıma dizilir
Nerede bir çift görsem benim bağrım ezilir
Sen şimdi hangi yerde hangi kolda kim bilir
Benim de yüreğimde yüce dağlar devrilir
Sen yine özgür yaşa düşünüp bakma geri
Sahte gülücükler al fara kardır dertleri
Sana kıyamaz ki hiç bu garip bu serseri
Bak çöpçüler topladı bıraktığın eseri TÜM HAYALLERİM KAYIP
Seni kınayamam ki var gönlünü ferah tut
Madem böyle mutlusun hadi git beni unut
Ben karalar bağlayım sen ufkunu geniş tut
Yaban kollar sarılsın onları ede hoşnut
Zaten hep itibari kendi başından sayıp
Beni ihmal etmiştin başka dostlar arayıp
Seven sevilmiyor ki bu dünya çok acayip
Giderken sen mi aldın tüm hayallerim kayıp
Şimdi boş kaliflerın korkuluğuyum sanki
Ne kül kaldı ne de köz ateş bile yanmaz ki
Üşüdüm titri yorum sasanüş olamam ki
Düşüp yerde kalmışım ayağa kalkamam ki…
AMCAN SEVER TABUT İLE TOPRAĞI
Bu gün bir dostum sordu, Amca sen aşık mısın
Dedim evet aşığım yoksa sen bilmez misin
Beş evlat altı torun e yavriyum ne dersin
Ben sevmiş ta almışım sor mazimi şaşarsın
Şairin malzemesi sever yaradılanı
Şiire de aşk verir o gizemli tadını
Arada bir de olsa anmak lazım adını
Geniş hayal kurarım çıkarırım tadını
Şimdi rağbet sevdaya övecek sın çiçeği
İltifat edeceksin anlatmadan gerçeği
Saç beyaz ayak gitmez eridi yürek yağı
Şimdi bu amcan sever tabut ile topraği GELİP GEÇİYOR SENELER
Düşünme bu sevdanın sonu nereye gider
Elbet bizim ki de can sevemez mi evliler
Sence kaç iklim yaşar en güzel açan güller
Bak saçlara ak düştü geldi geçti seneler
O güneş gözlerin de ne olur yaş olmasın
Yüzün gülsün her daim sararmasın solmasın
Gönlündeki yerimi başka biri almasın
Öyle sarılalım ki kıskananlar çatlasın
Bu sevda değil bence buna sevda demek suç
Bunu tarif edemem bu bilinmeyen bir güç
Kanatlan eyy yüreğim uça bildiğince uç
Hadi gel kavuşalım ne olur olsun sonuç
GİTTUK GENE ESKİYE
Meryem Çolak
OY VERANE DAĞLARUM
DUMAN İLA KAR OLUR.
NAZAR GÜLLE MAŞALLA
BAZEN AKLUMA GELUR:((:
Yaşar Çelik
KENALİ BİR KEÇ VURDİ
SUT TOKULDI KETOĞDEN
NE EDELUM KAA MEYREM
LAZUT BİTMEZ VEYTOĞDEN
DUMAN GELDİ DA ÇOKTİ
VANAGUN ORTASINA
BEN DEDUM GEL MECİ OL
O GİTTİ BAŞKASINA)..
Yaşar Çelik
PERİLİ Yİ ARİYOR NEZUŞ EDER NAZAR BOZ
BİR PUR ÇEER VERMESSEN ELBET TALELUR BOYNUZ
ŞİMDİ MECEVİT DOLMİŞ İKİ AYAKLİ ÖKÜZ
BİTER VARTEVOR HODOÇ AHA GELUR GENE GÜZ
DUMAN ÇOKMİŞ KALKMİYOR AŞİTİ DA GÖREMEM
KÖPEKLER AFKURMİYOR TANGALİ DA DUYEMEM
TEKE KAÇTİ KESERA BİR TURLİ AYİREMEM
KAA MEYREM GİT BAŞUMDEN SENİYLE OĞRAŞEMEM BABALAR GÜNÜ KUTLU OLSUN
Başlarken ne zordu emek vermiş tık
Bütün zorluklara kanat germiş tık
Sebep nedir bilmem niçin ayrıldık
Şimdi pişman lığı vur taştan taşa
Geçen zaman gider donmuyor geri
Ateş yakar derler düştüğü yeri
Sen topla bana ver bütün dertleri
Alda pişman lığı vur taştan taşa
...
Silinmez izleri geçse de yıllar
Bir yerde kesişir ayrılan yollar
Çiçek açmaz daha kurumuş dallar
Tut ta pişman lığı vur taştan taşa
Azmi geldi bilmem verilen çaba
Bak herkes üzülmüş eş dost akraba
Şimdi mutlumu sun ey gönlü kaba
Ağla pişman lığı vur taştan taşa
her şeye ekledin sudan bir neden
Çok koştum uğraştım yoruldu beden
Elbet pişman olur terk edip giden
Sızla pişman lığı vur taştan taşa
Belki özentiydi belki bir merak
Belki de zor geldi benle uğraşmak
Ayrılırmış meğer et ile tırnak
Unut pişman lığı sil baştan başa…
**********SON ŞİİR***********
Sana şiir yazmanın tadı da yok tuzu da
Söndürdün yüreğimde ateşi da közü da
Tulum düzem tutmuyor yere vurduk sazı da
Hani beslenmek için aşk ti en iyi gıda
Yeni çiçekler derip vazolar alacağım
Onları soldurmayıp her gün sulayacağım
Şiirin kiralını onlara yazacağım
İnadına vefasız seni çatlatacağım
Sanma ki senden güzel çıkıp gelmez an sızın
Bulutun arkasında hükmü olmaz yıldızın
Şimdi ellere yastık olsun o lanet dizin
Elbet seveni olur bir gün da ben denizin
Eyy kaf dağından bakan, yükseklik budalası
Eyy kendini dev sanan ey Allahın belası
Yıllar yılı ben sana San a bağlandım nası
Seni her kim severse kara geçsin dünyası
Dokunmaz mi sanırsın bu dudak başka tene
Şu kırılası kollar sarılmaz mı bedene
Lanet olsun bin kere aklim da isen gene
Hep kapında beklettin koyup köpek yerine
Bırak be kaderinin sillesini yer yorgun
Kaç yürekten kovuldu kaç kere yedi vurgun
Evvel deli doluydu şimdi bak nasıl durgun
Seni de benim gibi aşktan ederler sürgün GELDUK SONİNA
Musa Devrim
AH YORGUN DERTLİSİN,İÇİNDE SIZI,
BELLİ Kİ BİRİKMİŞ,YILLARIN İZİ,
ÇİLEYLE DÖNDÜRMÜŞ,ÇARKINDA BİZİ,
SONUNA GELMİŞİZ,MEĞER HER ŞEYİN.
BEYHUDE GAMLANMA,YORGUN GÖNÜLLE,
HEP TESELLİ BULDUN,ŞAİR DİLİNLE,
SANA İLHAM VEREN,ŞARKIYI DİNLE,
ZEVKİNİ TAT BOŞVER,DOSTUM HERŞEYİN.
Yaşar Çelik
AH BE MUSAM DERTLE NEŞE KAŞIŞMIŞ
KİMİSİ KÜS KİMİ YAR LE BARIŞMIŞ
BENİM DERTLER ARAP SAÇINA DONMI
SONİNA GELMİŞİZ MEĞER HERŞEYIN…. - ***SONUNA GELMİŞİZ*** Akşam üstüydü gölgen geçerken
Bir anda büyüdün güneş batarken
Ha bu gün ha yarın belki de derken
Sonuna gelmişiz meğer her şeyin
Düz yolları geçtik yokuş tırmandık
Hayatı her zaman toz pembe sandık
Kın nefretten uzak aşka inandık
Sonuna gelmişiz meğer her şeyin
Gözlerin gözümden kaçtığı anda
Yıkıldı gönlümde saray da handa
Meğer ayrılırmış can da canan da
Sonuna gelmişiz meğer her şeyin
Zaman la belki de unutulacak
Kanayan yaralar yosun tutacak
Belki de görenler mutlu sanacak
Sonuna gelmişiz meğer her şeyin
Üzülsen ne olur sevinsen ne ki
Sen gönlüne göre bulmuşsun belki
Ben ise saf torik aptalın teki
Sonuna gelmişiz meğer her şeyin
Yorgun derler fakat yorulmamıştım
Ben seni kendime yoldaş sanmıştım
Sade senden değil çok aldanmıştım
Sonuna gelmişiz meğer her şeyin
****TİTRESİN TABİAT**** Öyle aç ki kollarını, bir tanem
Sarılınca dünya dönmesin dursun
Titresin tabiat bu aşk önünde
Böyle bir sevdayı dost düşman görsün
Sarıl ellerime tut ta bırakma
Yaş olsan kirpikte yanağa alma
Kapat gözlerini ellere bakma
Kalbin benim için hep tik tak vursun
Al yanak tan gül dudaktan doyulmaz
Ateş basar baş göğüste uyunmaz
Gece uzar yar olmazsa gün açmaz
Sen bana bak gözlerinden ay doğsun
Kaldır örtüsünü açılsın gönül
Hıca bin dan ala donsun pembe gül
Kıskansın laleyi baş eğsin sümbül
Bülbül şarkimizi söyleyip ötsün
Yorgun sana vurgun sana kul köle
Vuruyor kendini hep çölden çöle
Azalır diyorlar dert böle bole
Senin dertlerin de hep benim olsun ********YERSİN********* Bir kahpenin peşi sıra yürürsen
Ya yatağa ya batağa gidersin
Kılavuzun karga olursa eğer
Ya leşinden ya da b..inden yersin
Kargalar sürüyle gezer leş için
Kartal tek süzülür özgürlük için
Sen peşine takılıyor san piçin
Uzun sürmez erken ayvayı yersin
Yılan dan dost olmaz zehri dilinde
Akrep kuyruğunu tutar belinde
Oyuncak olursun puştun elinde
Eninde sonun da naneyi yersin
Güven yoksa aranızda dost ile
Onu dostum diye tutma nafile
Aldanırsan şatafat a gafile
Muhakkak sonun da kazığı yersin
Aslanın yanında durur mu çakal
Dini temsil etmez cup beyle sakal
Uyma şarlatana okur martaval
Helal kazanamaz hep haram yersin
Bundan sonra adımını düzgün at
Yorgun sun kırgın sın bilir kainat
Sanma uçacaksın taksanda kanat
Hayal dünyasında boşa gezersin KARDELEN KASIMPATI Cam kırığı dolu şu yüreğimde
Of çektikçe ilik ılık kan akar
Bir gün yüzüm gülmedi, yar elinde
Felek bana düz değil de ters bakar
Oh diyerek derin nefes çekmedim
Hiçbir zaman kalbe nifak ekmedim
Bekledim sabrettim düzelir dedim
Felek bana nedense kazık atar
Yolum da hep engel olur set olur
Yüküm da hep sitem olur dert olur
Bu terslikler neden hep beni bulur
Okyanusta bizim gemi ters yatar
Sabah olur güneş doğmaz ufkumdan
Kabus ile uyanırım uykumdan
Gece gündüz çıkmıyor ki aklımdan
Gözlerinden yüreğime ok batar
Kasımpatıyım ben sen de kardelen
Ben bir hüzzam şarkı sen gönül çelen
Cennet cehenneme yok gidip gelen
Ömür kısa uyanmadan gün batar YENİ YILINIZ KUTLU OLSUN Ben yılların hancısıyım uğrarlar
Neşeyle gelirler içer oynarlar
Dizilir peş peşe bütün yalanlar
Neyini kutlayım ahh yalan yıllar
Doğduğum gün senle ilk kez tanıştım
Bir tükendi dendi ikiye geçtim
El ipek kadife ben çul u seçtim
Neyini kutlayım ahh yalan yıllar
Mutlu anım olsa rüzgar olurdun
Ben mutluyum desem sen kaybolurdun
Her dert her bela da beni bulurdun
Neyini kutlayım ahh yalan yıllar
Okul yıllarım da akıp gitmedin
Asker oldum günü yıla ekledin
Kara günde zimmet oldun bekledin
Neyini kutlayım ahh yalan yıllar
Ne yazın verimli ne de baharın
Ne ovan huzurlu nede dağların
Ölülerden fark sız şimdi sağların
Neyini kutlayım ahh yalan yıllar
Sayen de yaşlandık be m beyaz saçlar
Dişler hep döküldü duymaz kulaklar
Mazi de kaldı bak hep hatıralar
Neyini kutlayım ahh yalan yıllar
Yorgunum kırgınım dargınım sana
Yıllar akıp gitti ne verdin bana
Bari bu yıl dostlarımın hepsına
Mutlu yıllar getir ahh yalan yıllar ---------------SON----------------- Ben seni uzaktan sevmişim diye
Sen bana çok ırak olmayacaktın
Hani söz vermiştin ne olur olsun
Bu aşkta yabancı olmayacaktın
Böylemiydi sözün senin yalancı
Yetmez mi elinden çektiğim acı
Şu yalan dünyada bizler kiracı
Hane mezarımı kazmayacaktın
Reva midir söyle bana yaptığın
Benden çok mu iyi yeni taptığın
Azmi geldi yoksa kazık attığın
Götürüp pazarda satmayacaktın
Şu gözlerden ışık çekip alınmaz
Rüzgar olmayınca yaprak salınmaz
Güneş çoktan bati yıldızlar doğmaz
Beni karanlığa itmeyecektin
Yorgunum yastıkta çileli başım
Senden sonra zehir ekmeğim aşım
İnan ki başladı senle savaşım
Beni ellerle bir tutmayacaktın…
--------KİME NE DEYİM------- Seni sevmek aptallıktan ibaret
Şu gönlüme laf geçmiyor neyleyim
Kıymet bilmeyene değer verilmez
Ben kendime ettim kime ne deyim
Resmin bile bana heyecan verir
Bir bakışın yüce dağlar devirir
Ben gibi kimleri yaktın kim bilir
Ben kendime ettim kime ne deyim
İlgin rafa kalktı özlemin yavan
Karşın da dursam da el pençe divan
Sen gününü gün et benim ağlayan
Ben kendime ettim kime ne deyim
Kaf dağının arkasına geçemem
Rüyamda sin uyanırım seçemem
Unuttum gülmeyi mutluyum demem
Ben kendime ettim kime ne deyim
Yorgunum dizim de şimdi yok başın
O güneş gözlerin o hilal kaşın
Galibi olur mu sence savaşın
Ben kendime ettim kime ne deyim SEVDANIN DEĞERİ VERİLDİĞİNDE
Bir gönül sevdadan el çekti ise
Yaşama arzusu kalmaz bedende
İster gül üstüne ister alay et
Sarhoş dertten içip yıkıldığın de
Sanırsın ki dünya boşa donuyor
Sessiz matemi var içten ağlıyor
Şöyle bir git dinle bak neler diyor
El ayak ortadan çekildiğinde
Yıllarca koşturdu arayıp durdu
Tenhalar dır onun mekanı yurdu
Kimisi hor gördü kimisi vurdu
Saygıyla insana diz çök tuğun de
Kalleşlikler yalan riya kol gezer
Sevilen seveni hoyratça ezer
Derler ya ki insan pilavdan bezer
Tabağa kül zehir serpildiğinde
Umutlar yeşerse çiçekler açsa
Assınlar yorgunu bağlanmak suçsa
Elbet özür diler suçunu bilsa
Sevda nın değeri verildiğinde OLMUYORSA ZORLAMA
GEYNUNDEKİ ETEĞUN
KENERLERI PİLELİ
NEREYE GİDERSENGİT
SENUN SEVDAN HİLELİ
BEN SANA YARUM DEDUM
HEM EVEL HEM EZELİ
OLMUYORSA ZORLAMA
BENDA SEVERUM ELİ… ----------YANİ-------- Bu gün da kafam kıyak
Sorun hep Çamlıhemşin
Yalakalar baş tacı
para pul kese meşin
Ulan ben bu yörede
Doğup büyümedim mi
Şu lanet dağlarını
Ele tanıtmadım mi
Ben dağa tırmanırken
Cizlavet lastik ile
Şimdi senin gelişin
Krampon la nafile
Sen işin puştluğunu
Bilirsin temelinden
Dağda gezen ceylanı
Ben alırım elinden
Gez gözden arpacığı
Bilir nefes tutarım
Hedef şaşırtma bana
On ikiden atarim
Şimdi kavrun da olsam
Elevit samistal da
Ayaklarım yürümez
Geziyorum hayal da
Ya amlakita geçsem
Çilsam kermu kereca
Baktum tumas Osman a
Kapalı kapı baca
Aslında bu yöreye
Gelen puşt lere var ya
Orman a götürme li
Çekmeli ona arya
Aslında bu yörede
Neler geçirdik gördük
Terbiyeli olmasak
Çıktığı yere korduk
Yorgun çek fermuarı
Kapat yaş atmış iki
Ben den buraya kadar
Gençler uyanır bel ki --------KÜS----------
Bir sen gülmedin bana
Birde o zalim yıllar
Kayboldu birer bir er
Bölük pörçük anılar
Şimdi göz yaşım akar
Heba olan yıllara
Ömrümüzü vermişiz
Meğer vefasızlara
Sevdalık denen olay
Rafa kaldırıldı ya
Aşk günü birlik oldu
Kimse kalmaz yatıya
Mutluluğun çiçeği
Düştü penceresinden
Vazosu param parça
Kırıldı bin yerinden
Gözlerinden fışkıran
Bu kin bu nefret niye
Sana etmemiş miydim
Yüreğimi hediye
Şimdi soluksuz kalan
Bu yorgun beden sensiz
O güzel gülüşünü
Bekliyorum çaresiz… --------KALAŞ-------
Yüreğuma sis çökmiş
Beklerum rüzgar gelsun
Ya da yarum uflesun
Gönlümden derdi silsun
Dumanlı dağlar gibi
Sarmış sis beni sarmış
Ömrüm çileli geçti
Güldüğü mı kim görmış
Şemsiye tutturemem
Yağmur vurur başuma
Her zaman engel olur
Bulutlasr güneşuma
Feleğile aram yok
Zehir katar aşuma
Bari ecel gelsa da
Kavuşsam kardaşuma
Bu dünya da çileli
Öteki de bilin mez
Kömür ile yazilmiş
Kör talihim silin mez
Güzün kalaşi gibi
Yorgun hep sallanursen
Ömür dur gelur geçer
Sen niçun darlanursen…
xxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxx
HER ŞEY BİR RÜYA Şakir Aksu
Şu koskoca kainat, ve şu kocaman dünya
Nasıl geçti seneler, gördük kısa bir rüya
Kimine kabus oldu, kimi de hayra yordu
Elbet bize de biri, unutmaz eder dua...
Yaşar Çelik
Elbette dua gelir göçüp gittikten sonra
Ölünce kurtuluruz yaşarken derin yara
Alsam garip başımı vurup çıksam dağlara
Dokun ma Şakir kardaş bir tuhafim bu ara)) BU YOL ÇIKMAZA GİDER her şeyi duşunurum
Bulamam çaresini
Bari çıkar gönlümden
Bu sevda yarasini
Ne ettumsa olmadi
Kaldi kolum koynumda
Otede görüşürüz
İki elum boynunda
Allahum al Canumi
Bu dert bana çok geldi
Karlar yağdi başuma
Gülüm çiçeğum soldi
Gülmeyi unutmışım
Gözlerum ıslak ıslak
Tek ben miyim günahkar
Artuk yakamı bırak
Yar deyip sarilamam
Haram sin bana uzak
Biz kime ne ettuk ki
Her tarafumuz tuzak
Yorgun im taketum yok
Oturmişim çaresuz
Şimdi düşman sevinsun
Sen ben suz sin ben sen suz İYİKİ VARSINIZ Ey benim can yoldaşım
Yuvamın can damarı
Bana sen verdin canım
Bu tatlı çocukları
Yıllardır engelliyim
Bir gün baş eğmediniz
Ben belanın tekiyim
Beni nasıl çektiniz
Bu yürek sayenizde
Her zaman çiçek açar
Hep gururla dolaştım
Bir gün kalmadım naçar
Evlatlar torunlarım
Evimde hep huzur var
İyi ki varsız canlar
Size kurban bu yaşar… YÜZLER GÜLMÜYOR
Musa Devrim
KARANLIK GECELER BİTMEK BİLMİYOR,
İSYANLAR DURMUYOR SULH EDİLMİYOR,
SABAHIN GÜNEŞİ DOĞSA NE ÇARE,
YÜREKLER KARAMSAR YÜZLER GÜLMÜYOR.
Yaşar Çelik
Tebessümü bile çok görür felek
Duan kabul olmaz tutmuyor dilek
Zemheri de naz istemek gibi dır
Karanlık gece de yıldız beklemek.. VUR TAŞTAN TAŞA Başlarken ne zordu emek vermiş tık
Bütün zorluklara kanat germiş tık
Sebep nedir bilmem niçin ayrıldık
Şimdi pişman lığı vur taştan taşa
Geçen zaman gider donmuyor geri
Ateş yakar derler düştüğü yeri
Sen topla bana ver bütün dertleri
Alda pişman lığı vur taştan taşa
Silinmez izleri geçse de yıllar
Bir yerde kesişir ayrılan yollar
Çiçek açmaz daha kurumuş dallar
Tut ta pişman lığı vur taştan taşa
Azmi geldi bilmem verilen çaba
Bak herkes üzülmüş eş dost akraba
Şimdi mutlumu sun ey gönlü kaba
Ağla pişman lığı vur taştan taşa ------------------ Bazen yolda taş olur
kenarından geçersin,
Bazende Pınar olur
yudum yudum içersin,
Halden anlamayan dan
ah gönül ne beklersin
NOKTA İÇİN DE NOKTA Bir hayal dan ibaret ömür dediğimiz can
Karışmış bir birine gülen ile ağlayan
Sabret gönül bitecek sürmeyecek bu devran
Yola koyulacaksın ardında feryat figan
En güzel anıların sana el sallayacak
Belki seven birkaç dost arada bir anacak
Unutulursun elbet kimler unutulmadı
Girdiğin gönüllerde yerini el alacak
Düşün ki her gün batar yerini alır gece
Çözülmesi mümkün mü hayat zaten bilmece
Bir Rüya görmüş gibi uyu uyan tek hece
Yaz bahar mutlu isen sonbahar kış işkence
Hane güneş batarken kaybolur ya ufukta
Hane yıldız parlar ya gök yüzünde bir nokta
Son bulur saltanatın gün gelir bir solukta
İşte senin varlığın önemli değil çokta
Cefa ile safa yi sürdü isen ne mutlu
Çileye göğüs gerip yaşamalı umutlu
Geriye bak el salla gözlerin sulu sulu
Yorgun senin başında dertler var turlu turlu.. --------------------------- Geceler karanlık Geceler siyah
Gözlerim darılmış küsmüş uykuya
Sabahın Güneşi bilmem doğar mi
Ne kadar hasretim Güzel rüyaya
---------------------------
Yıllarca hayal kurup yüreğimde yaşattım
Rüyalarım onunla ona sarılıp yattım
Lakin kıymet bilmedi gelmedi yıllar yılı
Verdim bir eskiciye odaları boşaltım.. --------------
NE YAPAYIM Maksut Demirciler
deli dumrul olmuş gönül
yol kesiyor sanki ömür
uzaklarda olsa dumur
ses gelmiyor ne yapayım
sevgi selinden arınır
duyduğuyla hep darılır
melanete de sarılır
zarar görse ne yapayım
bizim yaylalar virane
doymadan gideriz hane
gönül sensiz hep virane
boş vermişse ne yapayım.....
yol verdi çelik üstadım
ikiye katlandı tadım
kalırsa dünyada adım
o bilmezsse ne yapayım......
cundalıyım pervaneyim
gönül elinde yanayım
dost gönüllere konayım
el bilmezse ne yapayım..
Yaşar Çelik
Şair şaire ilhamdır
Şiir o zaman ballanır
Deli gönül havalanır
Gül bilmezse ne yapayım
Maksut dostum teşekkürler
Yorgun başarılar diler
Akıp giderken seneler
Yıl bilmezse ne yapayım
Cunda yi da geldim gördüm
Şeytan sofrasına vardım
Rakı balık masa kurdum
Sarhoş oldum ne yapayım YORGUN VE ÇARESİZ Gecenin karasına
Kifayet etmez yıldız
Lanet böyle kadere
Sen bensizsin ben sensiz
Nerede yanlış yaptık
Neydi bize imkan sız
Sen gevezenin teki
Bende yorgun çaresiz..
GİDEN GERİ DÖNMESİN Haydı git veda ya gerek kalmasın
Donup geri bakma gözün dolmasın
Sanma ki ardından mendil sallarım
Gidişin olsun da dönemeyesin
Gittiğin yerlerde huzur kalmasın
Merhaba diyesin alan olmasın
Benden başkasını sararsan eyer
Ellerin kırılsın koynunda kalsın
Suratın asılsın gülemeyesin
Nefesin daralsın alamayasın
Ölüyorum artık bir sarıl desen
Bende seni sarmam yılan sarılsın
Artık dostum değil yabancı elsin
Sitemime bile layık değilsin
Duyayım ki terki diyar eyledin
Hoca ikindide salanı versin
Sırat köprüsünü geçemeyesin
Abu hayat Kevser içemeyesin
Odun kömür iste yollayacağım
Cehennemde bedenin iyi yansın
Bir gün gelir elbet beni anlarsın
Neler çektiğimi ne bileceksin
Yorgun yüreğime verdiğin acı
Seninde burnundan kat ve kat gelsin SELF SERVİS DEĞİL YAVRİ Olan yemeklerden ye
Nene lazım Baklava
Ağzında diş kalmamış
Kime atarsın hava
Bari bir menemen yap
Biber domat yumurta
Eksik etme yağını
Sonrada yeme vorta
Olur olmaz yemeğe
Ne ögenıp durursun
Otur sofrana çorlan
Çorbadan da olursun
Mutfağa giremezsin
Kaşık çalsan pilava
Topla pili pırtıyı
Üç tencere bir tava
Yine yandı altına
Gitti güzelim helva
Yorgun olana şükret
Payına duştu ayva KAÇ YAZAR Hava yağdı ıslandı
Çimenden damla akar
Otur evinde Yaşar
Şimşek çaksa kaç yazar
Kaydırır ayakların
Basma ıslak zemine
Yüreğin ferahlasın
Buz doldur kadehine
SALDIM ALLAHA SENİ Tek ben miyim inim inim inleyen
Aşk uğruna çektiğini bilmeyen
Ateşten gömleği enine giyen
Azmi sanki felekten kazık yiyen
Seversin taparsın boşa emeğin
Uğruna harcanır geçer gençliğin
Sevda yeli eser dert yığın yığın
Ne kıymetin kalır ne de eserin
Verdiğin emekler hep unutulur
Edilen yeminler sanma tutulur
Sen sevip tapsan da ona vız gelir
Gider bir yabana kul köle olur
Uzaktan görürsün gizli bir bakış
Yürekten yüreğe sessiz yalvarış
Ela hayat bahar sana kara kış
Sana dardır hayat ona hep geniş
İki damla yaşın akar gizlersin
Elinin tersiyle yaşın silersin
Yolunu bekleyip her an özlersin
İçin kan ağlarken mutlu ol dersin
Elbet o da anlar hatalarını
Yorgun yüreğimde aşkın derini
Cehennem içinde bulmuş yerini
Salmışım güzelim Allaha seni. -------------------- Komovibi derdepe
Mevamponi yokuşi
Vapa eşkemalasen
Va dopğedur hikküşi
Dünya dari domayu
Ma va mançü cenişi
Panda derdi çöreri
Tişi cemilu tişi
Ena ma va vortare
Vappa bziçare höşi
Mevözmördö mü iyen
Böşön ham dünya böşi. ----------------- Yaşar Çelik
Bilirim ayrılığı
Bende mevcut hepisi
Oğul uşak gurbette
Yok bedenun yasisi
Bazen dalar giderum
Yüreğumde acisi
O ki bu ayriluk var
Hander kalsun dünyası…
SALDIM ALLAHA SENİ Tek ben miyim inim inim inleyen
Aşk uğruna çektiğini bilmeyen
Ateşten gömleği enine giyen
Azmi sanki felekten kazık yiyen
Seversin taparsın boşa emeğin
Uğruna harcanır geçer gençliğin
Sevda yeli eser dert yığın yığın
Ne kıymetin kalır ne de eserin
Verdiğin emekler hep unutulur
Edilen yeminler sanma tutulur
Sen sevip tapsan da ona vız gelir
Gider bir yabana kul köle olur
Uzaktan görürsün gizli bir bakış
Yürekten yüreğe sessiz yalvarış
Ela hayat bahar sana kara kış
Sana dardır hayat ona hep geniş
İki damla yaşın akar gizlersin
Elinin tersiyle yaşın silersin
Yolunu bekleyip her an özlersin
İçin kan ağlarken mutlu ol dersin
Elbet o da anlar hatalarını
Yorgun yüreğimde aşkın derini
Cehennem içinde bulmuş yerini
Salmışım güzelim Allaha seni. SARILIN ANNENİZE Offf Anne offf hiç mi sevmediniz beni önce kardeşim sonra sen bırakıp gittiniz,
Bilirmisin Anne senin gibi hiç kimse sevemedi beni,
Hiç kimse sağ iken Anne kıymeti bilemedi Anne, bunu da bilirmıisın
Bilmezsin Anne bilmezsin, ben hiç bildirmedim ki nasıl sevdiğimi
Anne senin kavganı sevdim, kokunu terini sevdim, sana nazlanışımı sevdim,
Anne senden sonra senin gibi kimi sevebilirdim ki, kimin kani kimin cani bende ki
Anne bilir mi sin o döner aldığın Ahmet te öldü hep derdi rahmetli yaşar um Danar sever eyisinden ver oğul, Ana derdim ki danar değil döner Ana döner,Anne et yanmasın diye hep dönderırler onun için döner adı anne döner yani yanmasın diye,
Anne hatirlarmisin yüreğim yanıyor derdim oğul ne yana dönsen yanar alda kurtul derdin, Aldım Anne aldım, Çocuklarımı gördün sevdin torunlarını Anne keşke torunlarımı de görseydin, Anne ne çok seviliyor değil mi torunlar inanmazdım anne inanmazdım evlat farklı torun farklı derdim farkliymiş anne farkliymiş ama senin sevdan hepsinden farkliymiş geç anladım anne,
Şimdi şiir yazarım anne hep bir yani noksan hayatın bile tadı yok yanım da sen yoksan
Kardeşim nasıl Anne kardeşim kıvırcık saçlım kocaman yüreklim ona sarıl Anne ona sarıl ki kokumuz sinsin yüreğine
Çok merak ediyorum anne derdim olduğunda dereden anlardın şimdi kimse niye anlamıyor anne söyleyince bile niye dinlemiyorlar anne,
Beni anlıyorsun değimli anne söyleyemediklerimi bile biliyorsun değil mi Anne
Mekanın cennet olsun kavuşmak dileğiyle Anne
YILAN SENDEN İYİDİR Kırılacak ellerimi saçında
Gezdirirken gözlerine bakardım
O zümrüt gözlerden ayrılamaz da
Çağlayan olur da öze akardım
Kolumu beline doladığım da
Bir ateş olurdu hep dudağımda
Korkardım her zaman gidersin diye
Olur ya uykudan uyandığımda
Yıldızım olurdun karanlığımda
Çiçekler açardı gönül bağımda
Ne bileyim senden habersiz duşmuş
İki tel saçın var bak yastığımda
Sesin de çınlamaz oldu kulakta
Çekildi ortadan el da ayakta
Gözlerinde mor halkalar var mi dır
Şöyle bir gizlice aynaya bak ta
Ne hevesim kaldı ne arzularım
Sanma ki bir daha seni ararım
Yorgunum inadım seni sarmam da
Gider en zehirli yılan sararım. BİLMEYENİ SAL GİTSİN Hiç kimse demesin ki
Ben onsuz yaşayamam
O olmazsa dünyamda
Nefes bile alamam
Sanki ondan öncesi
Hayat işkence idi
Sanki sana onun la
Yaşam haki verildi
Yaşarsın arkadaşım
Hem de en güzelinden
Ondan daha güzeller
Gelip tutar elinden
Öyle bir silersin ki
Kalmaz izi eseri
Mutluluklar doldurur
Ondan boşalan yeri
Bir mazi olur biter
Unutursun adini
Hep onsuz çıkarırsın
Kalan ömrün tadını
O kibirlenip dursun
Kendini bir şey sanıp
Asla geriye bakma
Yalanına aldanıp
Sevda gönül işi dır
Tek taraflı olmuyor
Yorgun boşa uğraşma
Kıymetin bilin mı yor OY DİYE DİYE Köpek gibi afkurma
Nuzul vursun çeneye
Allahum çıkarmesun
Birdahaki seneye
Çıkarduğum çaruhi
Yama etmem yeniye
Hep benzuz dolanasen
Dayma oyy diye diye.
NE YAPAYIM Oyy benim telli duvaklım
Al yanaklım bal dudaklım
Sana takılmış bu aklım
Bilmiyorsan ne yapayım
Özlemin durur içimde
Umrumda değil geçimde
Kaybetmişim her seçimde
Yenilmişsem ne yapayım
Aklım fikrim sende her an
Sensiz gönlüm kalmış viran
Kalan resmin tek hatıran
Süsmüş ise ne yapayım
Sussak ta hiç konuşmasak
Sabaha kadar oynasak
Sana helal bana yasak
Haram isen ne yapayım
Rüyamda bari rahat dur
İster bağır ister kudur
Hayal kuruyorum özgür
Daliyorsam ne yapayım
Biraz hasret biraz umut
Yorgunu dizinde uyut
Ya gel sarıl ya da unut
Kaybolmüşsan ne yapayım
YEL GİBİ GELDİ GEÇTİ Gençliğimden eser kalmadı artık
Nerde o heyecan nerde o arzu
Bir yol idi meğer habersiz geçtik
Bedenim küf tuttu çürüttük özü
Siyah idi saçlar hafif dalgalı
Bakınca görürdü göz maanalı
Akıl havadaydı birazcık deli
Bir değil atlardık biz dokuz çalı
Dizde derman vardı yokuş düz idi
Düşen kavrulurdu yürek köz idi
Güven dolu idik senet söz idi
Saçlara ak düştü gönül farıdı
Hastalık ne idi doktor bilmezdik
Bakmazdık bedene hep eksik gedik
Alnımız açık di kafamız hep dik
Kıymet bilemedik çabuk aldandık
Yıllar geçti varmamışız farkına
Dolanmışız meğer felek çarkına
Yorgunun gençliği gelir aklına
Donup geri baktım harabe bina. YOL KOŞTUM TORUNLARI Bu gün sonuna geldik, bitti bir aylık Bahar
Ev sanki bir virane, üstüme çöktü Dağlar
Nasıl dayanacağım çekti gitti yavrular
Kucağıma göl olur gözümden akan pınar
Bilmem kim icat etti, adi batsın gurbetin
Daha şimdi den düştüm ortasına hasretin
Torunları sevmeden ayrı yaşamak çetin
Bari bir teselli ver sual olmaz hikmetin
Artık cıv cıv sesleri gelmiyor kulağıma
O güzel Şempazeler tırmanmaz kucağıma
Güneş çekilip gitti Duman çöktü dağıma
Ahh yürek sen yine vur yama üstüne yama
On bir ay beklemiştik günleri saya saya
Ev neşeyle dolmuştu gelmiştik bir araya
Bu gün yol koştuk gitti Dağlar girdi araya
Bir kimsi yurt dişine bir kimsi Ankara ya
Her Karadenizlinin Baş belasıdır gurbet
Kalan toprakları da elden alıyor Devlet
Yorgun geçer bu günler, Metin ol biraz sabret
Hakkımı helal ettim ölüp gidersem şayet… HEDEF HEP DEĞİŞİYOR Attığımı vuramam eğilmiş pireliğım
Nesine sevineyim heba olmuş gençliğim
Yaşasam ne olacak bitecek mi çektiğim
Demek ki boşa gitmiş yazık bunca emeğim
Göz gezden arpacığı niye denk getiremem
Ellerim mi titriyor hedefimi göremem
Neler var yüreğimde açık açık söylemem
Yemin olsun dünyadan gidersem daha gelmem
Bunca dert bunca keder çökmüş omuzlarıma
Yırtık öyle büyük ki daha tutmuyor yama
Var git bir başkasına felek benle oynama
Böyle gelmiş giderim daha beni kınama
Yürek bu taş değil ki yosun bile sarmıyor
Çekilen çileleri neden gözler görmüyor
Şu üç günlük dünyadan giden geri gelmiyor
Anlatsam anlamazlar olmuyor ah olmuyor
Dilim dönmez bir çare susmak düşüyor yine
Bilirim gömülecek her beden çukuru ne
Yorgun senin dertlerin her gün gider derine
Sende böyle olmazdın dursaydın dizlerine
---------------------------
Kahpeye kızılmaz ki görevini yapıyor
Hangi oyunda olsa topu taca atıyor
Serde o..s puluk var her gelenle yatıyor
Sonra çıkıp meydana bende insanim diyor. HELAL Mİ EDECEKTİM SATIRINA DEĞMEYEN
Tek satırını bile helal etmem şiirin
Önce Kalbimde idi şimdi Toprakta yerin
Paha biçe mıyordum belli oldu ederin
Cehenneme yolun var derin olsun mezarın
Saçından tırnağına her yerini överken
İlah yerine koyup deli gibi severken
Boşuna beklemişim bir gün düzelir derken
Sen belki gülüyordun yazdığımı okurken
Şimdi beddua bile, Etmem İsmini anıp
Bir satır bile yazmam, Yalanına aldanıp
Sildim temelli seni bir gafletten uyanıp
Muhatap almıştım ya, Seni da insan sanıp
Meğer çok aşağılık bir yalan makinesi
Bünyesinde toplanmış şeytanların hilesi
Silindi çoktan gitti kulağımda ki sesi
Değil bir şiir yazmak ona haram noktası
Sana yazılanları tamamen Zekat saydım
Sanma ki senin için doğru yolumdan caydım
Yorgunum yavaş yavaş bir gafletten uyandım
Hayret sabrima benim Sana nasıl dayandım - ESKİ BAYRAMLARI GETİRİN BANA
Ne oldu da bir den bire değişti
Bayramın Bayramlık tadı kalmadı
Dertler çoğaldıkça arşa erişti
Eski bayramları getirin bana
Hane nerde şimdi canim kardeşim
Onun la doğardı gökte güneşim
Her bayram süzülür gözümden yaşım
Eski bayramları getirin bana
Ana imiş meğer bayramın tadı
Kızıp bağırsam da beni anlardı
Vallahi dünyanın tadı kalmadı
Eski bayramları getirin bana
Arifeden yapılırdı helvalar
Herkesi tatlı bir heyecan sarar
Boynunu büküyor yetim yavrular
Eski bayramları getirin bana
Hastaları gider tek tek görürdük
Tulum çalınırdı horon vururduk
Ne oldu bize de erken yorulduk
Eski bayramları getirin bana
Salıncak asardık sevda dalından
Muhabbet tatlıydı Ayder balından
Anlardık seveni garip halından
Eski bayramları getirin bana
Şimdi gözler ıslak gidene hasret
Yürek patlayacak sabret ha sabret
Gidenlerin yeri olsun hep cennet
Eski bayramları getirin bana
Eşini kaybeden öksüz yetimler
Sessiz sessiz ağlar derinden inler
Ona haram olur bu mutlu günler
Eski bayramları getirin bana
Hayat devam eder sil yaşlarını
Yorgun vur sırtına o yıllarını
Kutlarım dostların ben bayramını
Eski bayramları getirin bana
---------------------------
Sevdanı yüreğimden Atamadım gizlerim
Bülbül güle meleşir Bende seni özlerim
Bıraktığın gibiyim Yine ıslak gözlerim
Sen yoksun zindan olur Kara geçer günlerim.
------------------------------
UYKU GÖZ KIRPAR BANA*
DERKİ GEL KAYBOLALIM*
AL BENİ YATAĞINA*
RÜYALARA DALALIM*
HER ŞEY BOŞ HER ŞEY SANAL*
NİYE OYALANALIM*
ŞU YALANCI DÜNYANIN*
NESİN ALDANALIM... BU DUGE BAŞKA DUGE Musa Devrim
OT KOYDUNMU OGİNE,
OTLAYIP KARNI DOYSUN,
KORSEN HEYVAN YERİNE,
BEKLERSENKİ SÜT VERSUN..
Yaşar Çelik
Sahibi belli değil
Duge dur seğer olmez
Hayvanler sağeliyor
Hoş insanlar sağelmez
Boynindeki çengreğun
Dili duşer takelmez
Bu duğe farkli duğe
Tuzsuz dereli bilmez))) O GÜLÜŞÜN YOKMU
Utandı gözlerim bakamadı da
Güzelliğin beni perişan etti
Gönülden gönül e akamadı da
Sade bir gülüşün her şeye yetti
Dağıt saçlarını Rüzgarlara ver
Kokunu getirsin esince yeller
Özlemle geçerken aylar seneler
Sade bir gülüşün her şeye yetti
Senden önce güzel görmedi gözüm
Huri ye çiçeğe kalmadı lüzum
Benim dertlerime yok iken çözüm
Sade bir gülüşün her şeye yetti
Yanağında gamzen derinleşirken
Gizli giz li baş çevirip gülerken
Ben ağlayıp yaşlarımı silerken
Sade bir gülüşün her şeye yetti
Yine görecek mi seni gözlerim
Utanır bakmaz da yine özlerim
Yorgunum bir çare seni beklerim
Sade bir gülüşün her şeye yetti.
-------------
Elif Ince
yorgun deme böyle eyleme isyan
gönül sevduğuni edemez lisan
ne kıymeti kalur geriye alsan
senden öğrendiği her ne var ise
gidip bir yabana verirmi insan...
Yaşar Çelik
Ne sevdası kaldı ne de eseri
Kendi kendisini yıktı serseri
İşime yaramaz dönse de geri
Ben onu defterden sildim temelli... - See more at: http://kavrun.tr.gg/#sthash.FQgtzWGP.dpuf
Elif Ince
yorgun deme böyle eyleme isyan
gönül sevduğuni edemez lisan
ne kıymeti kalur geriye alsan
senden öğrendiği her ne var ise
gidip bir yabana verirmi insan...
Yaşar Çelik
Ne sevdası kaldı ne de eseri
Kendi kendisini yıktı serseri
İşime yaramaz dönse de geri
Ben onu defterden sildim temelli. YAZ BİTER DE GELEMEM Anlat Kavrun bu yıl bensiz hoş mısın
Duydum ki gelen çok dolup taşmışsın
Ne oldu kümsüyüz neden susmuş sın
Bir anlat ki kimler gelmiş dolanır
Yaz geldi geçiyor buluşamadık
Hasret çekip gizli gizli ağladık
Verilen sözlere kalmadık sadık
Söyle şimdi dere nasıl bulanır
Vartevor başlamış kurulmuş çardah
Oynarken bellenir piyon ile şah
Vanagun içini sarmış mi şortah
Çocuklar yollarda nasıl dolanır
Yaylaciler yıne eeyyhhenn edermi
Gelinler toplanıp çaha gider mi
Keşku tutuşmayıp duman eder mi
Zincirden asilmiş kazan sallanır
Kahveler açılmış kafeteryalar
Turistler geldi mi doldu mu Dağlar
Horon başlayınca kim tulum çalar
Yine bay bayan la bir mi oynanır
Demek ki bitermiş dönermiş devran
Yorgun suz olmazdı Kavrun de horan
Kaç kişi türkü der kim horon vuran
Gelemedim Kavrun canim darlanır ZİYA VE AHMET ARKADAŞLARIM İkinizde ben den daha ufakken
Utanmadınız mi çekip giderken
Ben burada bu şekil çile çekerken
Siz niye gittiniz arkadaşlarım
Dun Ahmet gitmişti bu gün da Ziya
Gözüm sele döner bakıp mazıya
Nal mıh arasın da yaşarım güya
Neden terk ettiniz arkadaşlarım
Neden bizim tayfa fire veriyor
Neden hep Azrail bizi görüyor
Dostlar Ahmet ile Ziya soruyor
Onlara ne deyim arkadaşlarım
Biliyordun Ziya m gideceğini
Önceden bitirdin yiyeceğini
Pilav tenceresi Tre yağını
Sizden sonra yemen arkadaşlarım
Tığ gibi genç idin mazimiz derin
Anlatırdı dili olsa Ayderın
Şimdi cennet olsun ahrette yerin
Nur içinde yatın Arkadaşlarım
Elbet orda çoktur sevenlerimiz
Abiler Amcalar kardeşlerimiz
Gidenin ardından akar yaşımız
Unutmayacağım Arkadaşlarım
Bekleyin Yakında gelirim bende
Yorgunum tükendi ruh ta bedende
Ziya ile Ahmet çekip gidende
Tadı yok dünyanın Arkadaşlarım DOSTLAR BAYRAMINIZ MÜBAREK OLSUN Bayram geldi diye herkes sevinir
Benim gözlerimden yaşlar damlıyor
Arkadaş akraba dost hatırlanır
Gidenler donmuyor gönül özlüyor
Bayramdan bayrama sesin duyulsa
Gelemezsin barı telefon çalsa
Böylemi olurdu bizde şans olsa
Bayramda özlemin daha artıyor
Toka yapıp elini tutamadım
Adresin bilinmez kart atamadım
Arifeden beri hiç uyumadım
Bu bayramlar beni hiç uyutmuyor
Şeker toplamadım tadı yok sensiz
Yanar kor gibiyim külsüz dumansız
Sen gününü gün et eğlen de bensiz
Benim eğlenmeye vaktım olmuyor
Bayramınız kutlu olsun canlarım
Benim bundan sonra geçti baharım
Yorgunum bayramda evde yatarım
Neden bayramlarda yüzüm gülmüyor…
--------------------
Yaşar Çelik
Bakma konuştuğuma
Onsuz günüm olmesun
O gönlümün sultanı
Hiç çiçeği solmasun
O gülsun yuvamuzde
Dertler hep beni bulsun
Azrail onu değil
Yerina beni alsun.. günahi boynunguza
KERMEZİ YANAĞUNİ
DİŞLESAM İZ KALURMİ
TEPENGA TIKELASEN
SEVEN BEKLETİLURMİ
SEVGİLİ ARKADAŞIM LAZ AHMET MEKANIN CENNET OLSUN
İşte bu hiç olmadı Yapamadın Ahmedum
Sağ geleceksin diye benim vardı umudum
Neler planlamıştık durup şöyle duşundum
Yanında bir yer yap benda dünyadan bezdum
her şeyin gibi bu da acele olmadı mi
Seni alan Azrail sor ki acep doydu mi
Desene be kardeşim yan yattı bizim gemi
Öyle tatlı idin ki güldürürdün alemi
Sana tanrıdan rahmet nur yağsın üzerine
Çaresiz düşünürüm dertler gider derine
Bir çiçekle gelemem yürüyüp mezarın e
Yine bir oyun ettın son anda dostların e - See more at: http://kavrun.tr.gg/#sthash.Ni1wOcnt.dpuf
SEVGİLİ ARKADAŞIM LAZ AHMET MEKANIN CENNET OLSUN İşte bu hiç olmadı Yapamadın Ahmedum
Sağ geleceksin diye benim vardı umudum
Neler planlamıştık durup şöyle duşundum
Yanında bir yer yap benda dünyadan bezdum
her şeyin gibi bu da acele olmadı mi
Seni alan Azrail sor ki acep doydu mi
Desene be kardeşim yan yattı bizim gemi
Öyle tatlı idin ki güldürürdün alemi
Sana tanrıdan rahmet nur yağsın üzerine
Çaresiz düşünürüm dertler gider derine
Bir çiçekle gelemem yürüyüp mezarın e
Yine bir oyun ettın son anda dostların e ESKİ BAYRAMLARI GETİRİN BANA
Ne oldu da bir den bire değişti
Bayramın Bayramlık tadı kalmadı
Dertler çoğaldıkça arşa erişti
Eski bayramları getirin bana
Hane nerde şimdi canim kardeşim
Onun la doğardı gökte güneşim
Her bayram süzülür gözümden yaşım
Eski bayramları getirin bana
Ana imiş meğer bayramın tadı
Kızıp bağırsam da beni anlardı
Vallahi dünyanın tadı kalmadı
Eski bayramları getirin bana
Arifeden yapılırdı helvalar
Herkesi tatlı bir heyecan sarar
Boynunu büküyor yetim yavrular
Eski bayramları getirin bana
Hastaları gider tek tek görürdük
Tulum çalınırdı horon vururduk
Ne oldu bize de erken yorulduk
Eski bayramları getirin bana
Salıncak asardık sevda dalından
Muhabbet tatlıydı Ayder balından
Anlardık seveni garip halından
Eski bayramları getirin bana
Şimdi gözler ıslak gidene hasret
Yürek patlayacak sabret ha sabret
Gidenlerin yeri olsun hep cennet
Eski bayramları getirin bana
Eşini kaybeden öksüz yetimler
Sessiz sessiz ağlar derinden inler
Ona haram olur bu mutlu günler
Eski bayramları getirin bana
Hayat devam eder sil yaşlarını
Yorgun vur sırtına o yıllarını
Kutlarım dostların ben bayramını
Eski bayramları getirin bana -
-------------------
Yaşar Çelik
Bakma konuştuğuma
Onsuz günüm olmesun
O gönlümün sultanı
Hiç çiçeği solmasun
O gülsun yuvamuzde
Dertler hep beni bulsun
Azrail onu değil
Yerina beni alsun.. KESECEĞİM HANDERİ
Öyle dugeler var ki
Yuklensa da doğurmez
Farzet doğursa bile
Sutinden minci olmez
Yemlasan beslesanda
Sabah akşam sut vermez
Ketoğunga keç atar
Kuyruk yerınde durmez
Bozip sursan yaylima
Nazlanur da otlemez
Gece kalur dişeri
Akşam ahera gelmez
Alaca dur keybana
Rengi rengini tutmez
Por dişler pecuş eder
Öküzlerden ayrilmez
Kurudi kemuk kaldı
Kasaba da verilmez
Kesip bassan kazana
Kavurmasi da yenmez
Daha çok şey derdum da
Burede hepsi denmez
Anlayan anlamıştır
Bilmeyen zaten bilmez
------------------
Eyy benim aşk tanrıçam Mutluluğun sembolü
Ne olursun tarif et sana gelecek yolu
Ya sen gel yol gözletme hasretinden yandığım
Bir hayal gerçek oldu bin kere sarıldığım.. ŞÖYLE GITO DAN GEÇTİM
Sisler dans ediyorken Gıto eteklerinde
Ufak su damlaları yayla çiçeklerinde
Teselli bulamadım hüzzam vardı derinde
Gıto görkemi ile durmuş yerli yerinde
Ambarlık yukarıdan bana da gelin derken
Yine sise gömüldük durup resim çekerken
Nokta koyalım dedik vakit daha çok erken
Çamların arasından Badaraya geçerken
Dönüşte yönümüzü biz Hemşin e çevirdik
Yol boyu çiçeklerin resimlerini çektik
Aylardan Ramazan dı bir hayli açlık çektik
Göz gezdirdim maziye uçup gitmişti gençlik
Hemşin güzelleşirken kimliğini kaybetmiş
Hiç biri yerinde yok eski mekanlar bitmiş
Hangi hoyrat düşünce bu vadiye el atmış
Galiba akan dere iştahları kabartmış
Yorgun niçin her şeye maydanoz oluyorsun
her şeye mi karşısın yanlış mi buluyorsun
Kapat şu gözlerini belki yanılıyorsun
Yada takma kimseyi sen yaz dostlar okusun
-------------------
HER YOL DÜZ DEĞİL
HER LAF SÖZ DEĞİL
BİR ACI VAR İÇİMDE
YAKAR AMA KÖZ DEĞİL KUSURSUZ GÜZELLİĞİN
Tanrım seni çiçekten özenip mi yaratmış
Niye böyle tatlısın özüne bal mi katmış
Ölçülerin harika göğüs doksan bel altmış
Gözlerin zümrüt gibi suratından nur akmış
İşveli bakışının kapılıp ahengine
Vurulmuşum bir kere tenin beyaz rengine
Dalgalı saçlarını rüzgarlara ver yine
Senin gibisi var mi rastlanır mi eşine
Endamını seyretmek titretir bedenimi
Üstümde ki elbise örtmez heyecanımı
Sana az gelir inan feda etsem canımı
İstersen dünya batsın ol evimin hani
Sensiz geçen her anım bir asır a bedeldir
Sana özlemim bitmez yazsam da satır satır
Sesin kulaklarımda yüreğimi hoplatır
Sendeki bu güzellik herkese nal toplatır
İşte bu yorgun seni böyle bir aşkla sever
Senden almış rengini bütün açan çiçekler
Neden hep sana benzer yeni doğan bebekler
Kollarım açık yine gel sarılma ni bekler
--------------
TC Şakir Okumuşoğlu
Ömür bir rüya gün gelir biter
Bu ne sana ilk ne doğana son
Görüşürüz yine var ise mahşer
Acısız kedersiz yaşamak yeter
Yaşar Çelik
Acıyı dertleri koyduk kenara
Vallahi Şakir um bozuk bu ara
Ülkeyi soktular çıkmaz yollara BİLSEYDİM DERT ETMEZDİM
Bende dertten eser kalmazdı zaten
Senden aldığımı geriye versem
Bu kadar mi alçak idin şerefsiz
Durup selam vermem sokakta görsem
Ne güzeldi dünyam senden öncesi
Geçmezdi aklımdan aşk düşüncesi
Yere batsın onun aşkı sevdası
Dönüp bakar miydim hiç böyle bilsem
Şeytan desem şeytanlara haksızlık
Bukalemun gibi taşımaz kimlik
İçinde gizlenmiş türlü hainlik
İnsan sayar miydim hiç böyle bilsem
Ne mal olduğunu çok geç anladım
Uğraşmam seninle Allaha saldım
Sanma ki gittin de ben yalnız kaldım
Sana acır miydim hiç böyle bilsem
İnsan kendisini uyanık sanar
Hile ile dönmez her zaman çarklar
Yorgun sırlarını içinde saklar
Yayardım herkese böyle bilseydim
-----------------------
O sareldı boynuma benda sardum belini
Dedum ki kulağina ol babamun gelini
Sureti ekşilandi asti muncurlerini
Dedi ki kuma gelmem yollarsen evdekini. BİR BAKIŞI YETTİ EYLEDİ VEREM
Musa Devrim
İZ BIRAKMIŞ YÜREĞİNDE BAKIŞLAR,
MUSA DOSTUN ŞİİRİNİ ALKIŞLAR
ESKİ HATIRALAR GÖNÜLDE KIŞLAR,
YORGUN KALEMİNE SAYGILAR OLSUN.
FARZETKİ HAYALİ GELİR SARILIR,
ÜRPERİRSİN BİR AN YÜREK YARILIR,
GERÇEĞE DÖNÜNCE YORGUN DARILIR,
BIRAK YAŞANANLAR GERİDE KALSIN.
GÖNÜL SEVSİN YETER BE HEY MUHTEREM,
SENİN O SEVGİNDİR GÜZEL GÖSTEREN,
SEVİP TE VARMIDIR VUSLATA EREN,
YORGUN HATIRADAN BİR NEFES ALSIN.
DUYGULAR ESKİSEDE HEVES KALIRMIŞ,
ARZU TAZELENİR İLHAM ALIRMIŞ,
ANDIKÇA MAZİYİ ŞİFA BULURMUŞ,
YAŞARIM GÖNLÜNE SEVGİLER DOLSUN/
Yaşar Çelik
Elbet yeni baştan sarılmaz hayat
Anarım maziyi titrer tabiat
Bundan sonra bize uğramaz vuslat
Benim derdim yine içimde kalsın
Evet çok güzeldir zati muhterem
Bir bakışı yetti eyledi verem
Aşk böyle olmasa yanmazdı Kerem
Musa dostum elbet beni anlarsın… SİLDİM KARA TAHTAYI İnsanın kaderinde ne var ise o çıkar
Kurşun öldürmez ama dostun yalanı yıkar
Üstünü yosun sardı anlamsız hatıralar
Senin de benim gibi dünyan olsun tarumar
Bu yürek senin için azmi dertlere yandı
Daha sabrım kalmadı can boğaza dayandı
Her yalanına güldün sen sandın ki inandı
Kına yak bayram ede saf uykudan uyandı
Benden uzakta olda başka bir şey istemem
İsmini sorsa biri dil çevirip söylemem
Şimdi bir el gibisin yanımdan geçsen görmem
Öyle sildim ki seni nefret bile beslemem
Sanma ki senin için gözden yaş damlayacak
Sanma ki bu gidişin dönüşü olmayacak
Sanma ki döndüğünde bu kapı açılacak
Bin yıl yaşasam bile adın anılmayacak
Yeni güller koklayıp çiçekler dereceğim
Onlara çiçeklerden taç yapıp takacağım
Yorgun sana müstahak deyip haykıracağım
Sen defoldun dünyamdan yeniden doğacağım ŞİMDİ GELDE SARILMA
Öyle tatlı tatlı bakma ne olur
Vallahi düşüp de bayılacağım
İçimde fırtına kıyamet kopar
Duramam yerimde sarılacağım
Sende bana sarıl kurban olduğum
Huri mi dır melek mi dır gördüğüm
Yemin olsun senle olduk kör düğüm
İsmini dünyaya haykıracağım
Tanrım seni özenerek yaratmış
Göğüs doksan kalça doksan bel altmış
Dudaklara Anzer balından katmış
Sen gelmezsen inan kuduracağım
Bu nasıl bir heves bu nasıl arzu
Yanakları elma güneşten gözü
Senin için çarpar yorgunun özü
Sanma ki ben seni unutacağım…
---------------------------
Öyle tatlı tatlı bakma ne olur
Vallahi düşüp de bayılacağım
İçimde fırtına kıyamet kopar
Duramam yerimde sarılacağım.
Öyle tatlı tatlı bakma ne olur
Vallahi düşüp de bayılacağım
İçimde fırtına kıyamet kopar
Duramam yerimde sarılacağım. - See more at: http://kavrun.tr.gg/KAVRUN-AJANS.htm#sthash.3yhEKKZE.dpuf
Öyle tatlı tatlı bakma ne olur
Vallahi düşüp de bayılacağım
İçimde fırtına kıyamet kopar
Duramam yerimde sarılacağım. - See more at: http://kavrun.tr.gg/KAVRUN-AJANS.htm#sthash.3yhEKKZE.dpuf
YAR YARINA YAR OLUR
Yara yar demek için yar da yara saracak
Bir gün görmese seni özlemle arayacak
Derdini sen demeden ruhunu okuyacak
Bir gülüşü dünyanı ışıklara boğacak
Yar deyince dağlardan süzülecek pınarlar
Baktığı yer yanacak eriyecek tüm karlar
İsmini haykırınca eğilecek çınarlar
Dört mevsim değişecek hepsi olacak bahar
Gökyüzünde yıldızlar yar diyerek kayacak
Yar aya baktığında daha çok parlayacak
Yara sarıldığında volkanlar patlayacak
Güneş ufuktan değil gözlerinden doğacak
Tanrının bahşettiği gönül sultanisin yar
Aşkınla yüreğimde koca bir ateş yanar
Sanma ki o ateşi söndürür akan yaşlar
Benim sana özlemim bittiği yerde başlar
Ey huri melek yarim sana vurgun bu gönül
Sen gel ki güller açsın şakısın ötsün bülbül
Yorgun sevda denizi gir da içinde boğul
Arama başka yerde beni yüreğinde bul
AYNALAR
Şu dünyayı bana sorsan derim ki
İyi kötü yalan gerçek hepsi var
Ne insanlar geldi geçti inan ki
Gerçekleri gösteriyor aynalar
Çocukken neşeyle dolar taşarsın
Enerjin tükenmez dağlar aşarsın
Yıllar geçer düz yolda da şaşarsın
Gerçekleri yüze vurur aynalar
Yazın dal yeşerir dağ çiçeklenir
Bir derdine bin dert daha eklenir
Sayılmaz olursun herkes diklenir
Gerçekleri haykırırken aynalar
Kışın kar yağınca çiçekler solar
Sim siyah saçların erken beyazlar
Anarsın maziyi gözlerin dolar
Bin parçaya böler seni aynalar
Dere gibi akar gider yılların
Hep emek edersin kurumaz terin
Çektiğin çileler kendi eserin
Gerçekleri sergiliyor aynalar
Yorgun şu dünyadan görmedin hayır
Ele ova düşer sana hep bayır
İyiyi kötüyü bu sefer ayır
Yere vur ki parçalansın aynalar
Sayfama renk kattın yaz ara sıra…
----------------
Musa Devrim
NE OLDU GÜZEL DOSTUM ESİPTE GÜRLEMİŞSİN,
DEVİR YALAKA DEVRİ SEN ONU BİLMEZMİSİN,
ÇALSADA KAZANIYOR OLDUK SİNİR HASTASI,
DİNCİ AMA GÜNAHKAR VAR BUNLARIN USTASI.
ANLAMAK MÜMKÜN DEĞİL HAYASIZ GEZENLERİ,
KİRLETTİRME SAYFANI AT GİTSİN ÜZENLERİ,
ONLARDAN DEĞİL İSEN DİNLEMEZ KELAMINI,
Yaşar Çelik
NE YAPAYIM BE DOSTUM BENİ İYİ TANIRSIN
BÜTÜN BU YANLIŞLARI ANLAMAM Mİ SANIRSIN
DEDİM YAZ İKİ SATIR YORGUN GEÇSİN ŞU HIRSIN
DOSTUM KİM SUÇLU İSE HAK BELASINI VERSİN…
BUNLARA VERMEK GÜNAH ALLAHIN SELAMINI.
-----------------
Hakkı çamlı
Yaşar destan yazardun
kömürün karasinden
Yine kömür ile yaz
somanın havasinden
Destanda sen de bahset
çizmenin sarisinden
Acilari paylaştuk
yüreğun yarasinden
Yaşar Çelik
Bilirim o meretın odununu taşını
Kaç bin tane ocağın zehir etmiş aşını
Çocuk babasız kalmış Ana özler eşini
Ülkeye bulut çöktü kararttı güneşini… ZATEN BAŞLAMAMIŞTI
Demek ki uyuşmadı kafa yapılarımız
Olmadı be güzelim hata yaptık ikimiz
Sen bulutlara çıktın yüksek görünmek için
Ben akşam vakti idim tez battı güneşimiz
Aşkta gurur aranmaz eşit olmalı şartlar
Sevda temiz olursa yürek yüreği anlar
Farklı pencerelerden farklı yerlere baktık
O yüzden ikimize çok erken çaldı çanlar
Seni kuvvetli sarıp bağrıma bastırırken
Bir yandan gülüyordun utanıyorum derken
Titrek kelebek gibi Açıp kanatlarını
Dönüp el sallamadın öyle çekip giderken
Ardından baka kaldım hayalin gidene dek
Şerefine parlattım yuvarladım birkaç tek
Sanma ki sarhoş oldum bastım kahkahaları
Yine bahar gelecek yine açacak çiçek
Sen şimdi yadeller de başka bülbüller bekle
Bir yerden çıkar diye köşelerde pinekle
Yorgun sensiz de mutlu dur demez gidenlere
Beddua sayma bunu bir derdine bin ekle AMANSIZ BİR HASTALIK
YAKAR DELİKANLİYİ
İki koldan akar gelur furtuna
Neler denmedi ki sevda utsuna
Güzel günlerumuz gelsun akluna
Bu hastaluk beni senden ayirur
Gücüm bitti bak Azrail çağirur
Akluna gelince gözun dolmasun
Ara sıra mezaruma uğrarsun
Laf olmasun gizli gizli gelursun
Bu hastaluk beni senden ayirur
Gücüm bitti bak Azrail çağirur
Bir tek ben değilim yardan ayrılan
Daha genç yaşında toprağa giran
Ben olmazsam dünya kalmaz ki viran
Bu hastaluk beni senden ayirur
Gücüm bitti bak Azrail çağirur
Dökülür saçlarum bedenum çöker
Zor nefes çekerum dolmuyor ciğer
Doktorlar birazdan fişimi çeker
Bu hastaluk beni senden ayirur
Gücüm bitti bak Azrail çağirur
Ağzumun tadi yok gözlerum de fer
Bedeni taşımaz tutmuyor dizler
Gün gelur utsuma çiçek ekerler
Bu hastaluk beni senden ayirur
Gücüm bitti bak Azrail çağirur
Ne bilurdum gelip beni bulacak
Açmadan çiçeğum dalda solacak
Belki de yarumi eler alacak
Bu hastaluk beni senden ayirur
Gücüm bitti bak Azrail çağirur
Oğlun olur bel ki yuva kurarsan
Beni hatırlarsın ismimi versan
Size el sallarum göğe bakarsan
Bu hastaluk beni senden ayirur
Gücüm bitti bak Azrail çağirur TAT KALMADI Kİ
Binlerce sene dır yazar dururlar
Yeni şairlere laf kalmadı ki
Öyle puştlar yetişti ki dünyada
Onlara denecek söz kalmadı ki
Yırtınsan ağlasan yansan nafile
Şimdi poşet oldu evvelki file
Her taraf perişan doldu çöp ile
Çevreye bakacak göz kalmadı ki
Aleni yaşanır sevdalar aşklar
Menfaat uğruna eğilir başlar
Düşman olmuş şimdi bacı kardaşlar
Akrabaya artık naz kalmadı ki
Aşık Veysel toprak ile buluştu
Asli için Kerem yandı tutuştu
Mahsüni şerifte saz başka coştu
Saz ile söz ile dil kalmadı ki
Lal olsun şairin dilleri sussun
Bülbül figan edip güllere küssün
Aşk denince gönül yansın tutuşsun
Uğruna yanacak aşk kalmadı ki
Sonumuz perişan gidişat sakat
Bende mi dır sen de , kimde kabahat
Yorgun bir sus yeter batimi rahat
Sende konuşacak hal kalmadı ki AMANSIZ BİR HASTALIK
PERİŞAN EDER KIZI Biri çattan gelsun biri ayderden
Taşısun suyunu hep puğarlarden
Doğsun güneş kar kalksun tepelerden
Bu hastaluk el bet tedavi olur
Aırakıpta gitma beni ne olur
Neyleyim dünyayi içinde yoksan
Anlardun halumi yüzüma baksan
Seni göremezsem her şeyim noksan
Bu hastaluk elbet tedavi olur
Aırakıpta gitma beni ne olur
Sen olmazsan çiçek açmasun dallar
Kurusun akmasun daha , puğarlar
Senden başka beni burada kim anlar
Bu hastaluk elbet tedavi olur
Aırakıpta gitma beni ne olur
Ne yapayim bilmem yanar yüreğüm
Sen olmazsan benum yıkılur dağum
Daha duman tutmez Soner ocağum
Bu hastaluk elbet tedavi olur
Bırakıpta gitma beni ne olur
Ağzunden yel alsun sensuz yuva mi
Bu kollar kırılsun sarar sa eli
Senden sonra zaten taşimem cani
Bu hastaluk elbet tedavi olur
Bırakıpta gitma beni ne olur
Yok mi bir çaresi kurban oleyim
Berakta doyunca bir sareleyim
El açip yalvarip şifa dileyim
Bu hastaluk elbet tedavi olur
Bırakıpta gitma beni ne olur
Sanma ki sen yokken gülerum bende
Sen suz ne edeyim bu cani tende
Birkaç güne kalmaz gelurum bende
Bu hastaluk elbet tedavi olur
Bırakıpta gitma beni ne olur… GÜN GELİR BENİ DE GÖRMEYECEKSİZ
Kızmayın canlarım kızmayın artık
Neler çektiğimi ne bilecek sız
Yıllar bir birini kovalıyor ya
Gün gelir beni de görmeyecek siz
Kırdığım da oldu kırıldığım da
Küsüp ta ağladım darıldığımda
Saranım da oldu sarıldığımda
Gün gelir beni da görmeyecek siz
Arzularım oldu gem vuramadım
Dil döktüm yalvardım anlatamadım
İnsani hep sevdim kın tutamadım
Gün gelir beni da görmeyecek siz
İnanmadı kimse çektiklerime
Dert anlatamadım sevdiklerime
Yıllar heba oldu gitti de güme
Gün gelir beni da görmeyecek siz
Karanlık bir hücre bel boyu çukur
Bu gün yaşıyorsak buna da şükür
Gün yüzü görmeden bitti de ömür
Gün gelir beni da görmeyecek siz
Görmeyince beni hatırlar misiz
Tabii ki dünya dönecek bensiz
Şu küçük kalbimde varsız hepiniz
Gün gelir beni da görmeyecek siz
Şu koca tabiat dağı denizi
Akili uyanık safi kerizi
Yorgunda yakında bırakır sızı
Gün gelir beni da görmeyecek siz SON BESTE
Güneş fersiz doğar, Tepelerimden
Hanı diyordun ya, Tut ellerimden
Koca bir çınarı, söküp yerinden
Bana yaşam hakkı, Tanımadın ki
Sana güller derip, Vermek istedim
Üstüne kol kanat, Germek istedim
Uğruna sarhoşa, Çıktı da adim
Neden içtiğimi, Anlamadın ki
Teselli aradım, Seni andıkça
İçki ye sarıldım, İçim yandıkça
Hep yalan söyledin, Ben inandıkça
Sen beni hiçbir gün, Anlamadın ki
Bir adim gelseydin, Sana koşarken
Sen bana geç kaldın, Ben sana erken
Ha bu gün ha yarın, Düzelir derken
Temelli ayrıldık, Bilemedin ki
Çok şey ni istedim, İlgi den başka
Sadakat değil mi, Yon veren aşka
Haklısın unuttun, Buldun da başka
Sen bu gerçekleri, Göremedin ki
İsteseydim seni, Yıkar yakardım
Ensende olurdum, Hep adım adım
Çok geç oldu fakat, İyi anladım
Kıyıp son darbeyi, Vuramadım ki
Hadi git bekleme, Durma boşuna
Belki de bu laflar, Gitmez hoşuna
Ben seni sevmişim, Boşu boşuna
Sen beni ebedi, Sevemedin ki
Sensiz de dönüyor, Dünyanın çarkı
Elbette yorgun un, Olmalı farkı
Uğruna yazdığım bu, En son şarkı
Henüz bestesini, Dinlemedin ki…
SEVEN SEVİLMİYORSA
Her seven sevdiğini alamaz bu bilinir
Eyer bir de fakirsen sen seversin el alır
O gider başkasına üstüne kuma gelir
Dağlarına kar yağar elin koynunda kalır
Sanma ki gittiği yer ona yuva olacak
Biter cicim ayları inan ki ağlayacak
Seni gördüğü yerde hep gözleri dolacak
Aşkın bir kuralı var yardan ah almayacak
Sensiz olamam diyen dil yalan soyluyorsa
Kedi fare misali senimle oynuyorsa
Sen ömrünü verirsin o hala doymuyorsa
Akli bir başkasında kaç yazar seni sarsa
Pul bile kıymetini kaybeder damga yerse
Mektup anlam taşır mi yanlış yere giderse
Açık zarflar okunur içinde her ne var ise
Bir sevda heba olmaz sevilen de severse
Şimdi ki aşklar anlık biri gider bin gelir
Bedenin tez buruşur o enerjin tükenir
Yorgun sen hiç bulaşma bir başka aleme gir
Son adresine doğru yola duş ağır ağır BİR BAHANEDIR YAĞMUR
Yağmurdan mi dır bilmem
Islanmış her tarafım
Dertlerimi dizdiğim
Yere serilmiş rafım
Hane nerde dostlarım
Boş kalmış dört tarafım
Oyy benim kuru kafam
Uyanık değil safi
En ufak çise bile
Islatırsa bedeni
Güneş doğmayacaksa
Dereye atın beni
Gözden uzakta ise
Yüreğinde yaşayan
Dünyan zindana döner
Yoksa seni anlayan
Kurutursun elbette
Yel ile kalaş ile
Geçirirsin ömrünü
Dert ile telaş ile
Yorgun bırak uğraşma
Sis ile yağmur ile
Eriyip yok oluyor
Kutuplarda kar bile
-------------
Yaşar Çelik
Sende mi uyup gittin Azrail in peşine
Ahmet ne kusur buldun dünyanın güneşine
Vallahi yanlış yaptın eş dost arkadaş ine
Hayat la mücadele gelmedi mi işine
Seni iyi tanırdım pırıl pırıldı yürek
Ahmedum erken oldu gitmene yoktu gerek
Seninle mazımızı anlatamam ki tek tek
Orda ki dostlar nasıl bende isterim gelmek((( SİNİR TAVAN YAPINCA
Tek tek ayıracağım can dostu olanları
Atacağım sayfamdan insan olmayanları
Aman ha demeyin ki bekle başka baharı
Kalp kırmaktan öteye yok kimsenin çıkarı
Bir yazı paylaşırsın girilir balıklama
Ulan iyi okusan anlardın be dallama
Bir çoğu hayvan sever insani sevmez ama
Sözde çevreci olur baltayı vurur çama
Her kim başa geçerse el pençe divan durur
Sanma peynir gemisi duman üstünde yürür
Bu yürek taştan değil çürür be dostum çürür
Onur elden gidince beden yerde sürünür
Din tacırları vardır her herze ona mubah
Torpillidir mübarek ona yazılmaz günah
Bir düzen kurulmuş ki kimi kıral kimi şah
Benim işçim emekçim ömrün geçecek bedbah
Kınamayın çekilen çileleri bilmeden
Bir ağlayan insanın göz yaşını silmeden
Yorgunum bu hayatta yorgun duşmuşsa beden
Sormadı bir yetkili niçin ve ama neden
---------------------
ÇAMLIHEMŞİN VİRANE
YOSUN TUTMUŞ TAŞ GİBİ*
İÇİNDEN DERE GEÇER
GÖZDEN AKAN YAŞ GİBİ
HEY GİDİ ÇAMLIHEMŞİN
YOLUN DAR GEÇİLMİYOR*
VİRAN KALMIŞ KÖYLERİN
KAPILAR AÇILMIYOR*
SENİ NE DUŞUNEYİM
BENİM UYKUM GELİYOR. GEÇEN GÜNLERE
Hakki yum merak etme
Şimdi de çıkıyorum
Dağ aklıma gelen de
İki tek atıyorum
Yar admudun dıbınde
Ben sertten bakıyorum
Kardaş geçen günleri
Sanma unutuyorum Salim Okumuş,a Musa Devrimin yorumu
BU BAHTSIZ KADERİ NERDEN BİLEYİM,
NE OLURSUN FELEK BİR GÜN GÜLEYİM,
ÇEKTİRME NE OLUR GELDE GELEYİM,
ÇİLELİ YILLARA KIRGINIM ARTIK..
BANAMI DÜNYADA SİTEMİN NAZIN,
HİÇ BELLİ OLMUYOR BAHARIN YAZIN,
BİR ÖMÜR TÜKENDİ DERT ÇALDI SAZIN,
ÇİLELİ YILLARA DARGINIM ARTIK.
BU GÖNÜL GENÇ YAŞTA YOLLARA DÜŞTÜ,
ÇOK GÖSTERDİN BANA KAHPEYİ PUŞTU,
BİR NEBZE HUZURUN PEŞİNDEN KOŞTU,
DAYANAMAM DAHA YORGUNUM ARTIK.
MUSA DEVRİM 18-4-14
Dosta sevgilerle. Yaşar Çelik
MUSA DOSTUM YİNE NELER DÖKTÜRMÜŞ
BELLİ Kİ BU YÜREK YILLAR DIR DOLMUŞ
ŞİİR ERLÇİMİZ DE SALİM OKUMUŞ
DOSTLAR GERİSİNİ ANLAYIN ARTIK
GÜFTELER BESTEYE DÖNECEK ELBET
BİTECEK BU HASRET BİRAZCIK SABRET
BEDENIN SAĞLAMDIR OHH DE ŞÜKÜR ET
BAK BEN SİZİN GİBİ YÜRÜMEM ARTIK
ÇEKİLMEZ OLUYOR BAZEN GÜN GECE
HAYATTAN SORARSAN ZATEN BİLMECE
VALLAHİ DOSTLARIM BEZDİM İYİCE
BÖYLE PİS DÜNYADAN YORULDUM ARTIK… BİR GÜN SENDE ANLARSIN
İftar olur orucunu açarsın
Ne ararsın nede bir şey yazarsın
İki günde pes mi ettin güzelim
Meğer sende gidenlerle aynisin
Sahur i beklerken uykum geliyor
Hayalın karşımda gözüm dalıyor
Baş ucumda dertli tulum çalıyor
Meğer sende her havayla oynarsın
Bayramı beklerim gelmez Arife
Lüzum var mi bu sevdayı tarife
Saçların ipektir tenin kadife
Meğer sen de dokunanı yakarsın
Günahım ol ben uğruna yanayım
Zemzem gibi içip içip kanayım
Taksiminde azmi düşüyor payım
Meğer sen de hep hissemden çalarsım
Yıllar yılı diyemedim utandım
Yorgun bedenimle nasıl dayandım
Hayat yalan imiş boşa aldandım
Bir gun sende bu yorgunu anlarsın FECEBOOK İLE MUHABBETİMİZ
Altmış dördün elli dördünü çıkar
On yıldır ki senle dostluğumuz var
İnsan dostun sayfasını mi çalar
Feysbuk seni sevsem mi sevmesem mi
İyisin güzelsin sır saklamazsın
Kim ne yapar yapsın külde yutmazsın
Dalgan tıkırın da yaşa yatmazsın
Feysbuk seni sevsem mi sevmesem mi
Bir gün hatlar gitse seni özlerim
Bir sevgili gibi yolun gözlerim
Arada bir gelince virüslerin
Feysbuk seni sevsem mi sevmesem mi
Şimdi diyorsun ki bela arama
Depreştirme beni basma yarama
Bir ben değil alem perişan ama
Feysbuk seni sevsem mi sevmesem mi
Oyunların varmış oynamam billah
Kimsenin kanına girmedim vallah
Sadece eşimden alıyorum ah
Feysbuk seni sevsem mi sevmesem mi
Ayrı bir dünyasın dünya içinde
Herkes sana bakar başka biçimde
Baş tacı olursun sen her seçimde
Feysbuk seni sevsem mi sevmesem mi
Sende toplanıyor bütün resimler
Bazen de gizlenir sahte isimler
İhtiyarlar gençtir kızdır nineler
Feysbuk seni sevsem mi sevmesem mi
Yaş gününü önceden bildirirsin
Her şiire bir yorum yazdırırsın
Bu karar işleri nerden bilirsin
Feysbuk seni sevsem mi sevmesem mi
Velhasili kelam korkulur senden
Söyle ne istersin garip yorgun den
Uzak tur ne olur şu virüsünden
Feysbuk seni sevsem mi sevmesem mi HAYAT BUDUR NEYLEYİM Neler çektiğimi bilmiyor musun
Ya sen gel yada ben, sana geleyim
İçimde bir hüzün deli gibiyim
Bir haber yolla ki nefes alayım
Düşman bile yapmaz bu kadar zülüm
Bağım talan oldu kurudu gülüm
Tat vermiyor artık kemençe tulum
Kırık kol kanadım nasıl güleyim
Görkemli dağ idi bizim sevdamız
Şelaleler gibi akan aşkımız
Ne oldu da ayrı düştük ikimiz
Bir anlat ki sebebini bileyim
Ya nazara geldik yada ah aldık
Nerde hata yaptık nerde aldandık
Şimdi seni sorar eş dost tanıdık
Dilim susar cevabim yok ne deyim
Göz atsam maziye gözlerim dolar
Her yerde karşıma çıkar anılar
Seven sevdiğini birazcık anlar
Anlayışsız çıktın kime ne deyim
Sabrederim sabrın sonu selamet
Yorgun bu da geçer hadi ha gayret
Kul beşerdir şaşar etmem şikayet
Kader böyle işim kime ne deyim… ZOR IŞTIR SANA YAZMAK Sana şiir yazmak mi
Haşa anlatamam ki
Her yerin başka güzel
Buna gücüm yetmez ki
Göz güneş saçlar ipek
Dudakların bal petek
Yanakların gül açmış
Göğüsler çakar şimşek
Her adımın da ahenk
Bastığı yeri yakar
Sen aynaya bakınca
Kızıl kıyamet kopar
Bağa girsen gül solar
Güzelliğin yanında
Bülbül figan ederdi
Durmazdı vatanında
Mecnun Leyla dan cayar
Kerem sana yanardı
Bir lafına kainat
Secde eder kanardı
O yüzden sana şiir
Yazamaz ki bu yorgun
Elim ayağım durdu
Yüreğim yedi vurgun
Unuturmiyim onı bu can çıkmadan tenden
Bazen kafam bozulur benı çikarur dinden
Hep yanum de dur ama erıdum hasretınden
Sevmek bir meziyettir emek ister uğruna
Uğrunda can verdığın layık olmalı buna...
YÜREKTEN SEVMEK
Ne dağ ne bağ fark etmez yeterki sev yurekten
Yuru sevda yolunda iyi dir beklemekten
Dağlari kar da sever hoşlanir gizlemek ten
Uğruna sel olur da utanmaz erimekten...
Her yol sevdadan geçer ister dağ ister deniz
Herkesın bir der di var yaraliyiz hepimiz
Kimisi dağa çikar kimini boğar deniz
Kim neyı sever sevsın yaşanmiyor sevdasiz
DAĞ SEVDASI
Her oluğun tasın dan içmek lazım bir nebze
Yaşumuz geldi geçti sevdaluk neyimize
Dağun sevdasi başka işlen miş beynumuze
Şim di sade yanaruz ken di dert lerumuze...
GENÇLİĞE
Sana nasihatım var
Gönülden dinliyorsan
Sevip okşarım seni
Saygıyı biliyorsan
Bilmediğin her şeyi
Sorup öğreniyorsan
Çocukluğun ardından
Gençliğe koşuyorsan
Kimseye faydası olmaz
İçki kullanıyorsan
nefret ederler senden
Kumarda oynuyorsan
Bütün bunlardan uzak
Bol kitap okuyorsan
Gelecek nesillere
Bir örnek oluyorsan
Ülke kalkınmasına
Çaba gösteriyorsan
Seni candan kutlarım
Eğer çalışıyorsan
DÖRT MEVSİM
Görkemli dağların eteklerinde
Bir yanımda kar var bir yanımda bahar
Gönlüm gibi sisler çöktü üstüme
Bir gözümde hasret birinde yaş var
Alıştım dağların sesizliğine
Yanlız kızıyorum sesizliğime
Ayrılırken seni yanlız bıraktım
Şimdi soruyorum her gördüğüme
Kokunu getirdi bana rüzgarlar
Öyle sevindim ki eridi karlar
Seni göreceğim günler geldikçe
Sevinçten boşandı gözümden yaşlar
Sana yanlızlıktan ne söyleyim ki
Aynı değil midir halimiz san ki
Kalbimde depremden yıkık evlerin
Sayısı kaç tane ne bileyimki
DERTLERUM
Ben hala çozemedum çenci olmiş dertlerum
Bakarum arkasın den gidi eski günlerum
Kimseyi suçliyemem kaderuma yanarum
Butun derdi çileyi yüreğuma gomerum...
TİTRESUN KARADENİZ
Sen şişir tulumunu birak parmak konuşsun
Oyle bir hava çalki yürek içten tutuşsun
Sonra bir türkü soyle kaçkarlardan çiğ düşsun
Titresın karadeniz dalgalansın durulsun..
ÇAMLIHEMŞİN
Aydere hoş geldiniz yerlisi yabancısı
Bakınız bir arada kaymakamı valisi
Onlar el uzatsınlar bozuksa alt yapısı
Güzeldir Çamlıhemşin,in bir başkadır dünyası
Ümitle bekleniyor turizimin patlaması
Herkesce taktir olur çaba gösterilmesi
Yıllar sonra yenecek festivalin meyvası
Güzeldir Çamlıhemşin,in bir başkadır dünyası
Bilmeyenler öğrensin o yöredir burası
Hemşini tanımanın işte şimdi sırası
İnsanı ferahlatır tulumun berrak sesi
Güzeldir Çamlıhemşin,in bir başkadır dünyası
üçbin dokuzyüz metre şu kaçkarın tepesi
cenneti andırıyor eteğinde yaylası
yaylacının elinde yağı ve muhlaması
güzel Çamlıhemşin,inbir başkadır dünyası
Yıllar var gider dönmez Hemşinin gurbetçisi
Orada ateşlenir yüreklerin yarası
Hasret girdabındadır dost arkadaş bacısı
Güzel Çamlıhemşin,inbir başkadır dünyası
Sanki sizi yutacak İzmiri Ankarası
Elimizden çıkıyor ekmeği ve pastası
Saymakla bitmez meslek daha daha nicesi
Güzel Çamlıhemşin,inbir başkadır dünyası
Bugün en lüks yerlerde garsonu ve komisi
İnsana hizmet eder imalatçi kimisi
Bazı patronlarda var okyanusta gemisi
Güzel Çamlıhemşin,in bir başkadır dünyası
Gel dönelim hemşine şu gurbet baş belası
Topla diye bekliyor köyünde çay tarlası
Seni bağrına basar Ayderi ve yaylası
Güzel Çamlıhemşin,in bir başkadır dünyası
Sorunlarımız fazla gerekir çözülmesi
Bir çok köyümüzde var hala başlık parası
Cepte para yok ise boştur sevda kurması
Güzel çamlıhemşin,in bir başkadır dünyası
Gerçeklere dayanır şairin taşlanması
Kiminin hoşuna gider köylünün ağlaması
Bizim bu vadininde olsa bir fabrikası
Güzel çamlıhemşin,in bir başkadır dünyası
Bugün birçok dostların yok şimdi arabası
Yoldaki kasislerden iner lastiğin havası
Yirmi gösterir kilometre ibresi
Güzel Çamlıhemşin,in bir başkadır dünyası
Öyle çok istenirki yolun asfalt olması
Gideğim noktaya çabucak varılması
Hemde önlenmiş olur makasın kırılması
Güzel çamlıhemşin,in bir başkadır dünyası
Şu an yüz civarında telefon abonesi
Mümkün değil her zaman dostla haberleşmesi
Artık cana tak dedi hatların kesilmesi
Güzel çamlıhemşin,in bir başkadır dünyası
Bence çok büyük kayıp telx olmaması
Çok zarara yol açar mektubungeç gelmesi
Her köyde kurulmalı bir posta acentesi
Güzel çamlıhemşin,in bir başkadır dünyası
Rizede şifa arar Hemşinlinin hastası
Mevcut hastane var yoktu yatak sayısı
Ya birdir yada yoktur ebesi hemşiresi
Güzel çamlıhemşin,in bir başkadır dünyası
Araç gereç arama ne neşter ne makas
Burda yapılmıyor nufüs planlaması
İstediğimiz az şey istemem kan bankası
Güzel çamlıhemşin,in bir başkadır dünyası
Arap saçına dönmüş şu orman işletmesi
Dairede duyrulmaz istihsalcının sesi
Onbeş makta bir tek bölme numarası
Güzel çamlıhemşin,in bir başkadır dünyası
DOSTA MEKTUP
Cumhur HACALOĞLUNA
Kalem kağıt aldım mektup yazmağa
Merhaba diyorum duyuyor musun
Hasreti kalbimde hep duya duya
Öyle yaşıyorum duyuyormusun
Üç beş satır mektubunu dün aldım
Okudum bir kaç kez hayele daldım
Derdi ıstırabı sonsuza saldım
Dünyaya boş kaldım biliyormusun
Bende özlemişim arkadaş seni
Dünyanın daralımış inanki eni
Eskiye rağbet yok yeniden yeni
Yeni dostlar kaypak biliyormusun