|
HASAN ÖNDER RESİM-2-
Şeref+haysiyet+doğruluk+dürüstlük+vicdan=Huzurlu uyku
Çok kere en kuvvetli tenkit ses çıkartmamaktır
Mutlu olmayı yarına bırakmak, karşıya geçmek için nehrin durmasını beklemeye benzer... Nehir asla durmaz
Düşmanında kibir varsa, onu yenmek için uğraşmana gerek yok
İnsan düşünmek, inanmak daha da önemlisi sevmek için dünyaya gelmiştir
Herkesten kendisi gibi olmasını bekleyen insan, kendisinden başkasıyla geçinemeyecek insandır...”
Üzülmekten korktuğum için sevmekten vazgeçtiğim güne denk geldi... Çocukluğumun son günü
Yalnız yaptıklarımızdan değil, yapmadıklarımızdan da sorumluyuz
Daha iyisini başaramayan, başardığıyla da anılmayacaktır
Yaşamak kitap yazmaktır... Ne kadar beyaz sayfan kalmışsa, o kadar başarılısın
Insan ne kadar büyük ruhlu olursa, aşkı o kadar derin bir şekilde duyar
Aşkın üç kuralı: Sevgi, saygı, hoşgörü... Evliliğin üç kuralı: Sabır, sabır, sabır...”
Hiç kimse yumrukları sıkılıyken net düşünemez
Güzellik, çoğu zaman kusurları gizleyen bir örtüdür
Bilginin yarısı söyleyende, yarısı dinleyende gizlidir
Aşk, imkansız birçok şeyi mümkün kılar
Nankör insan, her şeyin fiyatını bilen fakat hiçbir şeyin değerini bilmeyen kimsedir
İnsanlar hatalarını mutluyken değil ancak mutsuzken anlar
Yapabileceğinden azını yapan, işsizden daha başıboştur
Karşılıksız sevmek insanı, karşılıklı sevmek aşkı öldürür
İyi bir yarış çıkarmak için önce kendinizi kenara çekin
Bugünün kıymetini bilirsen, yarını satın almış olursun
Borç, ağaç gövdesine açılmış yarık gibidir, gün geçtikçe büyür
İnsanlar da ağaçlar ve balıklar gibi ölmeye tepeden başlar
Karşımızdakini dinlemeyi bilmek, vereceğimiz cevabı düşünebilmek için en iyi fırsattır
Dönerken beklendiğini bildiğin yolculuk güzeldir
Sonuca razı olarak yapılan atışlar onikiden vurur
Verirken sergilediğiniz davranış, verdiğiniz şeyden kıymetlidir
İnsanlar cahil değil, bilgisiz doğar... Cehalete eğitilerek sahip olurlar...”
Sevecek kimsesi olmayan için kısa bir ömür bile israftır
Nelerin mutsuz ettiğini bilmiyorsan, nelerle mutlu olacağını bilemezsin...”
Biz şairler nefretten nefret ederiz ve savaşa karşı savaşırız.
En yükseğe sıçramak için, en alçağa eğilmen lazım...”
Hayat; pencereden yalnız başına süzülen bir yağmur damlası gibidir,.. Aşağıya indikçe azalır
Hayatı yarışıyormuş gibi yaşamak, hayattaki bütün yarışlarda geri kalmaktır
Ağız beyinle biraz daha iyi anlaşsaydı, lafa kendini bu kadar kaptırmazdı
İyi arkadaş yoktur, size henüz kötülük yapmamış arkadaş vardır
Kibir ile huzur aynı kesede durmaz
Kültür; bilmeniz gerektiğini öğrendikten sonra kendinize kattıklarınızdır
Büyük adam; kendini küçük adamların yerine koyabilendir
Hayat futbol gibidir... Aynı anda hem pası veren hem golü atan olmaya çalışırsan, yerin yedek kulübesidir her zaman
Eğer yaşamak için çalışıyorsan neden çalışarak ölüyorsun
Mutluluğa giden iki yol; Kendinden çok şey, başkalarından az şey bekle
Sevgi ortada dolaşır, belli etmez... Aşk gizlenir, saklanamaz
Kalemi bastırarak yazman anlatmak istediğini daha iyi ifade etmez...”
İnsan kalabalık içinde düşündüğü, yalnızken de olduğudur
İnsanlara güvenirim, ama
içlerindeki şeytana güvenmem
Mutluluğa giden yollar çoğaldıkça, mutlu olma imkânı azalır...”
Kötü alışkanlıklar toplara benzer... Er-geç dönüp suratınıza çarpar
Gerçek körlük; kalbin bulanık görmeye başlamasıyla başlar
Getirdikleriyle mutlu olmak yerine; beklediklerinin gelmesine gözünü dikenler, hayatı kaçıracaktır...”
Uzun bir tartışma her iki tarafında haksız olduğunun delilidir.
Başarını vereceğin cevaplar, zekânı soracağın sorular belirler...”
Yalnızlık yanında değil, kalbinde kimsenin olmamasıyla başlar
İnsanlar manevi tembelliklerinin cezasını mutsuzluklarıyla öder...”
Hayat üç bölümdür: Dünyayı değiştireceğini sandığın, dünyanın değişmeyeceğine inandığın ve dünyanın seni değiştirdiğine emin olduğun...”
Bir kadın; bugün onunla yaptığınız kavgayı en az 10 gün önceden başlatmıştır...
Küçük harcamaları gözden kaçırmayın. Bazen küçük bir delik koca bir gemiyi batırır.
Aşk; elbisenin insana... Sevgi; insanın elbiseye yakışmasıdır
İnsan; dün, bugün ve yarının kavgasını ayırmaya çalışırken hayatını kaybeden zavallı yolcudur
Herkes dünyanın düzene girmesini ister. Fakat çabayı komşusundan bekler
Kaybettiğini kabul edenin kazandığı tek yer evliliktir
İnsanda, iyilik yapma eğilimi varsa, fırsat gelmekte gecikmez
İyimser bir insan ayakkabıları çalınınca “ayaklarım var ya” diyebilen insandır
Bir ulus; yarısı hür, yarısı tutsak olursa yaşayamaz
Hayattan alması gerektiğini bilen için ‘erken ölüm’ yoktur
Hepimiz geçmişi değiştirmeye çalışırken geleceği geçmişe bırakan zavallılar değil miyiz
Düşünmeden öğrenmek zaman kaybetmektir
Sevgi toprağın beslemesiyle büyür, aşk rüzgâra karşı
Anlamak beğenmenin başlangıcıdır.
Sakin bir denizde herkes kaptan kesilir
Doğa, hiçbir zaman kendi yasalarına karşı çıkmaz.
Herkesin üç kişiliği vardır: Ortaya çıkardığı, sahip olduğu, sahip olduğunu sandığı.
İki tür yazar vardır: Yazanlar ve yazanların yazdıklarını yazanlar
Yaşam satranç oyununa benzer, çoğu kez Şah dersin, fakat bir kez mat edersin
Zihin Tarafından Yönetilmektense Zihnin Yöneticisi olun
Sevgi; geldiği zaman verdiği mutlulukla değil, gittiği zamanki acıyla anlaşılır
Yaş da sevgi gibidir; saklanamaz.
Yirmi yaşında istek, otuz yaşında zeka, kırk yaşında akıl önemlidir
Öyle horozlar vardır ki, öttükleri için güneşin doğduğunu sanırlar
Önünüzdeki engeller, sizin büyük yada küçük olmanıza göre büyür yada küçülür.
Seni sen olduğun için değil, seninle birlikte olduğumda ben olduğum için seviyorum.
Hiçbir zaman kimseye savaşa gitmeyi ya da evlenmeyi öğütleme.
En çok, kendine yapacağın kötülüklerden kork
Kadını güzel yapan Tanrı, sevimli yapanda şeytandır
Yalnız akıllar zenginliklerini kullanabilir.
Herkes kendi mutluluğunun demircisidir.
Bana bir mutluluk söyleyin ki, acı karşılığında elde edilmiş olmasın.
Birçok insan hayatının büyük bölümünü olduğundan farklı görünebilmek için heba eder.
Aşk mutluluğun kredisidir... Geri ödemesinde faizi katlanır.
İleri bak; yoksa kendini arkada bulursun.
Oyun bittiği zaman şah da piyon da aynı kutuya atılır
Siz problemlerinizin herhangi birinden çok daha önemlisiniz.
Hepimiz geçmişi değiştirmeye çalışırken geleceği geçmişe bırakan zavallılar değil miyiz
Bir adam yaşlandığını anlar, çünkü babasına benzemeye başlar.
Istırap; kendisini tecrübeye dönüştüren için tatlıların en güzelidir
Erkeklerden zeki olduğunu iddia etmeyen her kadın, erkeklerden zekidir.
Çok az şeye sahip olan insan değil, asıl çok şeyin özlemini çeken insan fakirdir.
Kadınlar tehdit ediyorsa korkmayın... Ama bilmek istiyorsa korkun
Kadınlar kusursuz erkeği sevmezler, düzeltebilecekleri erkeği isterler
Aşk; bir başkasında kendini koruma altına almaktır...”
Kötü bir yalancıdan daha kötüsü iyi bir yalancıdır...”
Bir erkek sizi hakikaten şaşırtacak bir itirafta bulunmuşsa; o itiraf gerçek suçun önünde iyi bir kalkandır
Delilik; sizin aklımızdan geçenleri başkasının yapmasıdır.
İşte başarılı olmanın yolu; ya o işe muhtaç olacaksınız, ya da o işe âşık olacaksınız
İşte başarılı olmanın yolu; ya o işe muhtaç olacaksınız, ya da o işe âşık olacaksınız
Parlak fikirler huzursuz insanlardan çıkar
Sevgi satın alınamaz, ancak bedeli mutlaka ödenir
Aşk bir kişinin yarasıyla iki kişinin ilgilenmesidir..
Haberleşme imkânı arttıkça, görüşme ihtimali azalır...”
İlham; onu hatırlamak için tedbir alınamayacak durumlarda gelir
Sahtekârın dostluğu; düşmanlığından tehlikelidir...”
Karanlıktaysan gölgen bile seni yalnız bırakır...”
Geleceği hiç düşünme, ansızın geliverir.
Kötü haber en güzel haberciyi bile çirkinleştirir.
En zor şey, karanlık bir odada bir kara kedi bulmaktır, özellikle odada kedi yoksa...
Sevmediğiniz insanı hayatınızda tutma ihtimaliniz daha yüksektir
Yaratıcı ol dediğim zaman, herkesin gidip büyük bir ressam ya da şair olmasını söylemiyorum. Ben sadece bırak hayatın bir resim, bir şiir olsun diyorum.
Hayatın tadı; hayatın tadını ararken karşınıza çıkan lezzetlerdir
Bir kadının ‘memnun oldum’ dediği tek yer, tanışma faslıdır...”
Başkalarından daha akıllı olmaya çalış, yalnız kimseye söyleme.
Bazen sevgiyi nefretten ayırmak güçtür.
Bir baba yüz öğretmene bedeldir.
Kadınların problemi; ne istediğini bilmemesi değil, neden istediğini bilmemesi.
Sağır bir kocayla, kör bir kadın mutlu bir çifttir.
Mutluluk futbol topu gibidir... Giderken arkasından koşar, durunca tekmeleriz...”
Borç verirken ya paranı, ya dostunu kaybedersin.
Beyaz saç, aklın değil yaşın işaretidir
Uzun bir tartışma her iki tarafında haksız olduğunun delilidir.
Bağlı kalmak için zorlamak, terk etmelerin en acısıdır
İnsanı elbisesine göre karşılarlar, bilgisine göre ağırlarlar
Aşk bir direksiyonlu iki araba, evlilik iki direksiyonlu bir arabadır...”
Büyüklerin bildiği tek doğru, küçüklerin bildiği bütün doğruların yanlış olmasıdır...”
Başarının sırrı ısrarla istemektir.
İftira iki katlı bir binadır... İkiyüzlülük ve dalkavukluk orada oturur...
Kötü huylar eleğin üstünde kalan çakıl gibidir... Eninde sonunda görülür
Sitemize 398209 ziyaretçigirdi
|
|